VARLIK İÇİNDE YOKLUK...
Hangi duvar parçalar sükûtumu?
Hangi gözyaşıyla söner yüreğimdeki cehennem? Acının elleri tutmuş iki yakamı Çekiştirir bir oyana bir bu yana. Sürüklediği sokağın adı, Ebedî cehennem… Gecenin hükmü başlıyor, Ağırlaşan kirpiklerimde. Vuslat sız bir bekleyişin kanı, Kuruyor damarlarımda. Çatlatacak beynimi! Kimliğimde zuhur eden asîlik, İsyan fermanlarına düçar. Gelme gelme! Bırak yakamı… Kara mürekkeple yazılan ey sefillik! Korkuyorum, korkunçluğumdan Ecel bile kaçar… Fütursuz bir ayak sesi gibi, Her adımda zıt yöne giden susmalar. Kendine bile hayrı olmayan, İrade ötesi saçmalıklar… Öksüz kaldım sonunda bak! Kendini alıp çıktın sır kapısından, Sus sus, hiçbir şey söyleme! İçimin organları öldü, duyamazlar. Yaralarımın gözleri açık… Tellere takıldı uçurtmam, Ömrüm avuçlarımda eriyor mum gibi. Bir kelebeğim şimdi son nefesini veren, Ateşin ortasında… Benden sorulsun artık yıkılan duvarlar! Benden sorulsun bütün karanlıklar! Ayaklarım yere basmıyor. Sabırları tutamıyorum. Muradım bir ateşe münhasır; Susarak bağırıyorum… Katilim olacak bu suskunluk Gürültüler içinde kayboluyorum. Yarına çıkacak kendim yok! İstikamet, varlık içinde yokluk… GÜLTEN TELLİOĞLU |
Hangi gözyaşıyla söner yüreğimdeki cehennem?
:(
hangi ele uzansam deva diye şimdi,kan revan gözlerimi kaybettiğim ellerinde silmez ki şimdi
halsizliğim sığmıyor hiç bir yere
çığlıklarımın sessizliği çarpıyor dört duvarın dipsiz köşelerine
iki yakama sardığın ihanet
çürütüyor sol yanımı
:(
yarınsızlığımı yazdığım kitaplar bile almıyor,sabrımı çatlatıyor yol gözlediğim engin ufuklar
üşüyorum sarmalandıkça
ellerim titiriyor yüzüme sürdükçe
iki elim başımın arasında beklediğim seherleri,sıraladıkça doğmayan güneşe
karanlıklarım çatlıyor orta yerinden...
:(
nasıl
yokumbilsen
nasıl
tükendim
görsen
aklımı bozuyorum da
yarına çıkacak halim kalmadı gayrisine
kıymetli şairem,
varlıktan geçerken yokluğun sızısını çeken bilir
bu vaktime
doldukça şiir
sızlandım bende...
emeğinize sağlık...