Yol Kenarında DüşürdüklerimÖyle bir şeysin ki sen sevgili, İşte tam şöyle bir şeysin; Birbiriyle ilişkisi olmayan cümlelerden kurulu, Şiir demeye bin şahit ister gibisin... Sen varya sevgili; Bir gece yarısının en körkütüğüsün sen... Gözlerin kör, kalbin bir kütük gibi, aşkın yarım, Sözlerin desen geceler gibi insanın kaçan uykusunun peşinde... Bir kitabı sonuna kadar okuyup, bitirmeyi hiç beceremedim! 10 - 15 sayfa sonra, yarın okurum diye, Kaldığım yere bir takvim kağıdı koydum, koyuş o koyuş... Sonra aradan bir çok ay geçti, Başka bir kitaba heves ettim, Sonuçta yine kitabın ortalarında bir takvim kağıdı... Ya gerçekten ben kitap okumayı beceremiyorum Ya da kitapların sonunda bir bok yok... Tam tadında bıraktığım bir aşkım Ve tadında bırakamadığım bir yalnızlığım var... Tadını kaçırdığım hayatımın şu günlerinde; Tadına doyamadığım sevdamın hasreti var... Tatsız bir hayattan tat alamamış bir canımın, Tatlı mı tatlı bir kalbi var... Düş kırıklarıyla dolu düşsüz bir düş düşün ki; Düşlere inanmayan bir sevgili gibi, Düşeni tutmayan bir el gibi, Düşmüşe varmayan bir ekmek gibi... Bir sevgili düşün ki sevgili; O sevgilinin gözleri seninkilerden olsun. Sevgiliyle sevgisiz günlerin dolsun. Sevgiliyle yaşayıp, sevgiliye hasret kalan yüreğin solsun. Yaşlı bir köpeğin körpecik günlerine dalışı gibi, Eski bir gelinliğin, gencecik bir vücudu özleyişi gibi, Mahalledeki son sokak lambasının da patlaması gibi, Yaşlı, eski ve karanlık günlerin olsun... Uyuz bir atı düşün ki; kendine hayrı yok. Kuduz bir iti düşün ki; hiç bir şeyine garantisi yok. Yokların varlığında yoklukla varlık arası gidip gelen gençliğimi düşün ki; Bugün varsa yarın ya var ya yok... Öyle bir yokun olsun ki; yok mu var mı hiç bileme. Bildiklerini hiç unutma, ama hiçbirisini de hatırlama. Yırtık bir eski terliğin kaderine benzesin ömrün. Hep yedekte kal, hiç kullanılma ama atılma... Bir mezara benze hiç kazılmamış bir mezara. Yaralı bir ceylanın atan kalbine benze, ölmeyi bekleyen. Yağmuru bekleyen bir sülük ol, ortaya çıkmayı bekleyen. Bekleyen ol, bekle, bekle ki beklediklerin gelmesin... Bir şiire konulmayan bir cümle gibi kenarda kal. Yol kenarlarına konulan çöp tenekelerine benze. Bir söze benze küfürlerle dolu, günahları bol. Bir ayıba benze, utanmak ol, kirlenmek ol, ölmek ol... |