MEYHANEYİ AŞKSevgiyi yaşamayıp, aşk şarabı içmeden, Sarhoşluğu tatmayan sarhoşu kınamasın. Meyhanede mest olup kendisinden geçmeden, Mey-keşleri zemmedip, sakiyi sınamasın. Dudaktan dem dökülür, kulaklarla içilir, Başları döndürmeyen, tüm sözlerden geçilir, Adamın hamı hası, bu mecliste seçilir, Ehli harap olmayan, kemâlât aramasın. Tahir olan şarabın kokusu cana değer, Ondan Âdem var olur, melekler de baş eğer, Bu zümre ki Allah’ı, Allah onları sever, Bilmeyen zaten bilmez, bilenler ıramasın. Hay’dan olan gelmeli, huysuz olan gitmeli, Başlayan her muhabbet, Muhammedli bitmeli Her kadeh boşalırken, kalpleri titretmeli, Badelerin tadına, âşıklar kanamasın. Gaflet ile uyuyan, bu mekânda uyanır, Lâhut nâsut âlemi, tek bir renge boyanır, Ne testiler boş kalır, ne içenler usanır, Her şey kendi aslına mümkün mü varamasın? Yaratanın Rahmetle, kerem edip baktığı, Her gönül bir gökyüzü, şimşeklerin çaktığı, Bura Tevhit deryası, ırmakların aktığı, Ki senlikte benlikte, ikilik kalamasın. Yad ellerden boşalıp, sevgiliyle dolmayan, Sevda ile sararıp, çilesiyle solmayan, Elinde aşk ipliği, aşk iğnesi olmayan, Yaralı kalbimdeki, yırtığı yamamasın. 20.02.2011…Mustafa YARALI |