D-üşü(nü)yorumŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sevgili kardeşim Dâr-ı Bekâ ’ya teşekkürlerimle....
bugün de ölmedim anne
müjde midir zulüm mü bilinmez ama bugünde batırdım dünyaya doğan güneşi çatıma konan martıların ayak izlerinde eridi içime sakladığım sevdalar sanki kırağı kaplamış içimi üşüyorum yalnızım anne yalnızlığımın ezberi de erber bozanı da yok her gece bir mezarı kurşunlar beynim göremem içerdeki ölüyü bilemem yanar mı canı bilemem kanar mı eti sadece saydırır namlusu sıcak düşüncelerim her gece anne toprağı kurşunlarım öylesine ve iliklerime işlemiş soğuktan mı bilinmez ben yine üşüyorum bir kitabın önsözü gibiyim şu günlerde kalabalıklar arasında es geçilen ya da çok görülen kurduğum düşler hep kapıldığım kabuslara gebe kaç karanlık feryat esti şu gönle kaç med cezir gördü bu gözler ve ucube bir sığınmışlıktayken kasırgalar yıktı tüm limanlarımı açıkta kaldım anne üşüyorum bu baş anne rahminden dünyaya ilk selam vermiş olan bu baş mağrurluğu zirve yaptı kimi zaman şeytanlaşmışların salyalı dişlerini görmemek adına zaman geldi kaldırım taşı öptü seve seve ki sevdiğinin gözünden yaş inmesin yere saran kollar bıraktı sonra anne terk etti tüm sevmişlikler aşkın ateşi söndü ve parladı tüm riyakar sözler ateşte kaldım anne ateşlerde yandım da hissetmedim ateşler içinden ben yüreğimin zebaniliğine kafa tuttum da geçtim üşüyorum |
güzell güzeeelll :)