EY GÖZLERİ CEYLAN !
Uğrunda çarmıha gerildiğimsin
Suallerin çizer cevaplarımı. Kıskanç gecelerde solan resimsin Son defa affeyle günahlarımı. Suallerin çizer cevaplarımı Çığlığım hüznümün usaresidir. Son defa affeyle günahlarımı Bu kar, bu fırtına neyin nesidir? Çığlığım hüznümün usaresidir, Nasıl umursamaz, nasıl duymazsın? Bu kar, bu fırtına neyin nesidir? Adresini sorsam baharsın, yazsın. Nasıl umursamaz, nasıl duymazsın? Özür kapısında boynu büküğüm. Adresini sorsam baharsın, yazsın Ey gözleri ceylan, bahtımda düğüm. Özür kapısında boynu büküğüm, Kıskanç gecelerde solan resimsin Ey gözleri ceylan, bahtımda düğüm Uğrunda çarmıha gerildiğimsin. Mustafa CEYLAN ----------------------------------------------------------- Pantoum: Malezya kökenli kısa bir halk şiiri olarak on beşinci-yüzyılda ortaya çıktı. İlk olarak iki uyaklı beyitler halinde söylenirken batılı şairler tarafından değiştirilerek uyak yapmanın önemi azaltıldı ve kısa şiir olmaktan çıkarıldı ve dörtlükler halinde yazılmaya başlandı. Şiirde her kıtanın ikinci mısraı bir sonraki kıtanın birinci mısraı, dördüncü mısraı ise bir sonraki kıtanın üçüncü mısraı olarak kullanılarak değişik bir kafiye oluşturulur. Şiirde ilk mısra genellikle son dörtlük dördüncü mısraı, ilk üçüncü mısra ise son dörtlük ikinci mısra olarak tekrar edilir. Yapı: ABAB, BCBC, CDCD…ZAZA şeklindedir. (Osman ÖCAL) |
Bu tip şiir sarmallarında anlamın zayıf kalmaması için kurgunun çok iyi yapılması gerekir. Aksi takdirde şiir, kuralların içinde kaybolup gidiyor.
Farklı kalıplardan güzel örnekler veren kaleminizi kutluyorum.
Sağlıcakla...