25 OCAK (Doğum Günüm)-I- Birer birer gittiler komşular,anam,atam Hay ı huyla geçirdik elli dokuz koca yıl Birtek günü bile ben, vallahi anlatamam; Duyguların içinde yandı, tutuştu akıl. Yalan dedik dünyaya sırtımızı çevirdik, Kazdığımız kabire ölmeden önce girdik. İstiyorken peri, şan; perişan eyledi şans Çıkalım göğe derken, yere vurdu türbülans. Umudum torunlarda şiirim kalmaz yetim, Işık salkımı yarın, bakmayın bugün zindan Bir güvercin düşüdür, çırpınır sol yanda can Baştan sona gurbetim, bir garip memleketim Mısradır sermayemiz, biziz ak saçlı dede Ceylan adını koyun doğanlara bugünde... -II- Sakladım güldüğümü, gül düğümü kan ağlar Apansız nerden çıktı hüzün bakışlı bulut? Kara bulut demişler, kara ya, kara bağlar Benden daha dertliymiş şarkımızı çalan ut... Çoktan geçtik yarıyı şimdi yollar toz kaplı, Yolcuların sırtında paslı bir hançer saplı. Kervankıran rüzgârı üstelik kış,kıyamet Gül düğümü kan ağlar, ey Allah’ım yardım et! Muştulasın goncalar, yırtsın tohum zarını Kabahat benim değil, hain takvimler bütün Ne de çabuk geçtiler,doğmadan bahtıma gün; Ilık mavi su eyle yüce dağın karını! Göründü yolun sonu iki gözde iki yaş Saklasın gül resmini, baş ucumda duran taş Mustafa CEYLAN ----------------------------------------- Onegin stanza ya da Pushkin sone: Rus şiiri. Aleksandır Sergeyeviç Puşkin tarafından kendi kişilerarası epik Yevgeni Onegin için icat edilmiştir. Her kublesi On dört mısralık bir şiirdir. Kafiye örgüsü ’aBaBccDDeFFeGG’ şeklindedir. Diğer sonelerden ayrılan bir diğer yönü de kıtalar halinde olmamasıdır. Küçük harflerle belirtilen mısralarda kafiye sondan bir önceki hece üzerinde, büyük harflerle belirtilen mısralarda ise son hece üzerinde uygulanır.(Osman ÖCAL) *Türbülans: Dönenceli hava hareketi. |
Dolayısıyla, değerli hocamızdan geciken bu kutlama adına özür dilerim!
Öncelikle, iyi niyetli, emek ve özveriyle dolu araştırmacı yaklaşımıyla farklı kültürlerin tekniğini irdeleyip gözlemleyerek şiire yeni soluklar, teknik ve bakış açıları kazandıran değerli şair/öğretmen dostumuz, can' ımız Sayın Osman Öcal Hocamıza ve O' ndan aldığı güçle bu tekniği kendi mahir kalemine uygulayarak nitelikli şiire destek verip ivme kazandıran Saygıdeğer Ceylan Hocamıza teşekkürlerimle, saygımla...
Ne mutlu, bu farklılıkla kendini ifade edebilene...Ne mutlu, bütün ömrü -derinliğince anlamlar yükleyerek- bir kağıt parçasına aktarabilene...Ve ne mutlu, iç döküşlerinden böylesine zengin söz ve söylem marifetiyle edebî bir eser yaratabilene...Olağanüstü dizeler, müthiş bir kurgu!
Saygıdeğer Hocamıza naçizâne dizelerimle ses vererek;
Öncelikle kavgasız, tartışmasız(!) , sakin, sabırlı ve de az şekerli(!) bir ortamda dostları ve değerli ailesiyle birlikte uzun ve sağlıklı yaşamlarla erinç dolu nice doğum günleri diliyorum , bütün içtenliğimle.
Saygıdeğer, Mustafa Ceylan Hocam’ a…
Gönlünde barınmaz endişe kaygı
Bendeki yeridir derince saygı
Özünün filizi Yunus’ça duygu
O, bir sevgi erenidir
O, gönüller yârenidir.
O, güzel insanın hasıdır hası
O’nun giyindiği dostluk libası
O/nurlu duruşun derdi çabası
Çift kapının trenidir
Hem yolcu hem sürenidir.
Dergâhın eşiği pişirir kulu
Sırtında odunu, çiledir yolu
İlahi aşk ile doludur dolu
Dest-i dolu verenidir
Kalbi aşkın serenidir
Adamlık hırkası, Kemalât hali
İnsanlık eşiği özünün balı
Bir öz ki, yunus’ un gönül hamalı
O, gönüle girenidir
Bir kızıl gül derenidir.
A ceylan bakışlı, ey Anadolu’m
Dostluk kavşağında kesişen yolum
Tanıktır yerdeki, gökteki Ulu’m
O, ikilik frenidir
Hakikatin görenidir!
Refika Doğan
(Gülce/Yunusca)