AYAKTA AKAN NEHİR
Sana kucak açmaz ise kâğıt, seni yazmaz ise kalem vallahi kırarım.
Lakin göremedim mah cemalini üstadım, işte ben ona yanarım. Garbı bilir, frengi tanır, fakat devşirme lisanına yabandın, Sen, benim için fikir sürüsünü güden en güzel çobandın. Kaç kişiye nasip adının manasıyla bir olup yaşamak, Manayı anladım da, sendeki madde manadan da yumuşak. Çile çeken bedendeki yürek, bilmem hangi zindanda rehin? Tavında dövmek gibi yüreği zindanda tutmak, sendeki fehim. Sana çile çektiren nas, serabistanda berzah-ı bela ile uğraşmakta, Sen, şeb-i hanla dost zindan mı? Beyt-ül arus ile yarışmakta. Sensiz nevbaharda gül açmadı, tarumar bahçeler, küskün bağlar Sensiz öksüz kaldı, sana gül veren; taş duvarlı, ağlayan zindanlar. Olsaydı, zindanların taş duvarlarına çizilen bir çizgi yüreğimde, Giriftar olsaydım aynı hücrelerde, fikirlerim uğruna üstadım seninle. Zindan ibadethane, zindan içindeki mihmanına pür-nur, Mihman ki sağ iken ölü, berzah âleminde huzurla uyur. Göçtün! Ardın sıra, benim ile gözü yaşlı Sakarya ağlayacak, Tutup da elimizden bir daha, bizi kim ayağa kaldıracak. Sensiz fikir sürüsü kayıp, ben onu aramaktayım şehir, şehir. Takatim kalmadı sürünmeye, Tut elimden tut...Ey! Şanla Ayakta Akan Nehir... Ereğli, 26 Mayıs 2004 Üstad N.F.K.’in 100. Doğum Günü Anısına. Yüksel Erentürk YILMAZ |
hiçde uğranmaş sayfalarınız dahi
üzülmeyin sevginin kolları uzundur
o sizi nerede olursanız arar bulur
üzülmeyin ahde vefa
hak edenlerin vefasıdır
ve üzülmeyin sorun
yazılmak değil elbet gaye
ustad gibi
AYAKTA AKAN NEHİR
susmaz elbet
selam saygılar
ince ruhunuz üşümesin