Gölge oyunu
Hakikat sahnesinde,
Gölgeyi oynuyoruz. Gövdenin bahçesinde, Gölgeye doymuyoruz. Gaflet bizi uyutmuş, Rolümüzü unutmuş, Kulağımız kir tutmuş, Gerçeği duymuyoruz. Biri var ki oynatan, Türlü oyunlar yapan, Önü bizi aldatan, Perdeyi soymuyoruz. Şeytanı dinleyince, Şerrinden inleyince, Gölgeyi bilmeyince, Gövdeye uymuyoruz. Hiçbir hükmü, yok kadar, Gölge neden isyankâr? Âlem geniş, gönül dar, Dünyaya sığmıyoruz. Güneş varsa biz varız, Kısalırız uzarız, Rüzgâr eser oynarız, Hep aynı durmuyoruz. Kâh serap kâh rüyada, Bin bir renkli hülyada, Bir gölgelik dünyada, Güzellik koymuyoruz. Son perdeyi de gerip, Gölgeyi yere serip, Işıkları giderip, Yeniden doğmuyoruz. Bunca gölgeler sayıp, Gecede oldum kayıp, Yaralıyı oynayıp, Mezarı boyluyoruz. 1998...Mustafa YARRALI |