BENİM ÇOCUKLUĞUMDABenim çocukluğumda; Yeşil’ e boyanmış bir Dünya vardı. Gökyüzü alabildiğine Mavi tonda, Yağan kar kıskanırdı, bulutların beyazlığını, Sonbahar haricinde dökülmezdi yapraklar, Benim çocukluğumda kuşlar özgür, Av mevsimi haricinde vurulmazdı. Benim çocukluğumda; Rengârenk uçurtmalar vardı. Beyaz badanalı evlerin o temiz sokağında, Uçurtma uçuran çocukların, İpini rüzgârdan başka kimse koparmazdı. Benim çocukluğumda; Yağmur yağdığı zaman, Kerpiç evlerin toprak damları akardı. El büyüklüğü tahta üzerine Atkuyruğunun kılından yaptığım tuzağıma Yakalanan Serçe’yi gübrelikten aldığımda Ellerim var ya! Ellerim! Mayıs kokardı. Benim çocukluğumda; Mor dağlara erkenden kar yağardı, Kar üstünde rastladığı tavşan izinin peşinden Gidip de yolunu kaybeden avcılar vardı. Benim çocukluğumda; Ninemin masalları, anamın ağıtları vardı. Beşik gıcırtıları koyun koyuna yatardı geceyle Anamın koynunda ağladığımda Kalkıp gecenin bir yarısı, beni bağrına basardı. Benim çocukluğumda; Şehir umudumun bir parçasıydı, Köy dolmuşu ile hayali gidip gelirdim şehre Benim çocukluğumda; Kim bilir? Kaç şehir çocuğu bana inat köy sevdalısıydı. Benim çocukluğumda; Sarı başaklı tarlalar vardı. Harman sonu, tınaz yerinde kalan taşlı buğdayı Doldurduk mu yamalı teliz torbalara Köy bakkalı bizi kapıda karşılardı. Benim çocukluğumdaki bakkallarda Bayrak rengine boyanmış Kırmızı-Beyaz desenli Boyalı şekerler vardı. Benim çocukluğumda; Tezek yanardı okulumuz sınıflarında Süt tozundan yapılma süt içerdik, süt vermeyen ineklere inat Adını şehir çocuklarından duyardım pastanın Anamız sıcak bazlama yapardı, beslenme çantamıza. Benim çocukluğumda, Sabahları ziyafet vardı okul sıralarında. Benim çocukluğumda; Cefakâr, eli öpülesi öğretmenler vardı. Çok bekledim yollarını, beyaz badanalı okulumuzun önünde Kaç kez ellerim koynumda, boynum bükük Kaç kez önüne geçtim, kaç kez durdurdum köy dolmuşunu Geldiğinde, kırk yıllık dost gibi sarıldığım Anadolu’nun tozlu yollarında, çilekeş köy öğretmenleri vardı. Benim çocukluğumda; Türküler vardı notası bozulmamış “ Resmi Hizmete Mahsus” jipler uğrardı Muhtar Emminin konağına Korkmadan elini öptüğüm, silahına dokunduğum Vatan kokan, hasret kokan Başımı okşayan, güler yüzlü Jandarmalar vardı. Benim çocukluğumda, Kapısı herkese açık köy odaları vardı. Tütün yüklü katırlarından Köy odalarına tütün balyası indirmiş Bitlis’ li tütün satıcıları, Zevkle numune sigara sarardı. Benim çocukluğumda; Uzun kış gecelerinin masalları vardı. Yaramazlık yaptığımda anlatılan Masalların içinde Nur yüzlü dedeler, yüreği sevgi dolu tonton nineler vardı. Benim çocukluğumda; Güzel bir Dünya vardı. Mevsimler kol kola gezer Sırasını bozmazdı Renkler açık, renkler sade, renkler pastel Çocuklar Resim defterlerini rastgele boyamazdı. Benim çocukluğumda; Çocuklar, çocukluklarına doyamazdı. Birecik, 4 Ekim 1998 Yüksel Erentürk YILMAZ |
Duygu yüklü şiirinizi okudum...
Başarılarınız daim olsun
Kutluyorum selamlarımla....