Matruşka
Bir hayale dalarak geziyorum âlemi,
Bu evrenden ötede, bir başkası var gibi. Sonsuzluğun tarifi, tatmin etmiyor beni Düştüm ben bir girdaba, kurtulması zor gibi. Oturup geceleri gökyüzüne bakarım, Bulut olur yağarım, şimşek olur çakarım. Derinlere dalınca korkar geri çıkarım Bilinmezi bilmemem her biri bir sır gibi. Girdim Saman Yolu’na götürüyor uzağa. Önce Yedi Kardeşe, sonra “Demir Kazığa” Korku sardı içimi, düşer miyim tuzağa? Şems’i gördüm karşımda, parlıyordu nur gibi. Çok derine dalıp da, girer miyim günaha? Elimdeki Kitabı inceledim bir daha. Akıl ermez, sınırsız, ulaşılmaz bir saha Dikiliyor karşıma aşılmaz bir sur gibi. Ecel teri dökmekte, titremekte her yanım, Bu zerreyi kürede, bitmeyecek hüsranım. Aklım almaz ve lakin olamaz ki isyanım Sarsılıyor tüm evren bir incecik zar gibi. Kâinatın ötesi, sonsuzluğa kapıdır, Yapan yapmış bir kere ne de sağlam yapıdır, İnanmamak düzene, onulmaz bir tapıdır. Yıldız döner, ay döner, bir ahenkli Tur gibi. TDK: tapı: tapınılacak şey. |
Kutladım yürekten usta kalemi..