)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-65-)(-)(-)(
………………………………………………………………………………………………………….
Nice bir yaş döker ağlarsın kanlar Garip öksüz melil yarsız Süruri Gönül bahçesinde taze fidanlar Meyvası tükenmiş narsız Süruri Temelden kurumuş olmuş tarumar Kabil olmaz yüzbin eylesen timar Zevalını bulmuş cümle hep eşcar Evi harap bağı yarsız Süruri Sırrını bildirme sakın namerde Başını uğradır onulmaz derde Olur olmaz elin erdiği yerde Niçün böyle gezen karsız Süruri Ezelden karımız bizim bu yanmak Mihnet şarabını nuş edüp kanmak Ehli aşka göre nolsun utanmak Ko desinler bana arsız Süruri - ……………………. AŞIK SURURİ …………………….. Süruri, 19 uncu yüz yılının başlarında, Sillenin Karhane şimdiki «Subaşı» mahallesinde doğmuş; ilk tahsilini Sille medresesinde yapmış, 19 uncu asrın yarısında İstanbula gitmiş, Saraya intisap ve yüksek bir mevki işgal etmiştir. Sururi’nin ıskançlık sonucu diğer aşıklar tarafından zehirlendiği rivayet edilir.Bunun ne derece doğru olduğunu bilmiyoruz.Belki de genç yaşta yakalandığı bir amansız hastalığa yenik düşmüştür. Sürurinin sülalesine Kurt Mehmet Oğulları denmektedir. Asıl adı Osmandır. Kör Bekir «Zehri», Haci Musa, Berber Mustafa adında üç kardeşi vardır. Bu dört kardeşten Süruri, Zehri, Berber Mustafanın oğlu Nigari şairdirler. Süruri henüz medrese hayatında iken şiirlerini sazile terennüm ederdi. İlk eserlerinde üstadlarının, bilhassa Şeminin takdirini kazanmış ve muhitteki halk şairlerinin alakasını celbetmeye muvaffak olmuştu. Sürurinin kendi el yazısı ile yazılmış bir cönkünü, Silleli Abdülcelil efendiden merhum Babalık sahibi Mazhar bey almış geri vermemiştir. Bu cönk, hali hazırda kimde olduğu malum olmamakla beraber neşredilmemiş, gizli olarak kalmıştır. Bu kıymetli şair hakkında değerli Folklorcularımızdan M.Ferit Uğur, Sadettin Nüzhet Erğun, Konya halk harsiyatında ve yine Sadettin Nüzhet Erğun «19 uncu asır şairlerinden Silleli Süruri» eserlerinde kıymetli fikirler, vesikalar, şiirler neşretmekle beraber; Abdülkadir Erdoğan da Konya mecmuasında neşretmişlerdir. Gerek M.Ferit Uğur, Sadettin Nüzhet Erğun ve gerekse M.Zeki bu kıymetli halk şairini Türk gençliğine tanıtmak için takdire şayan çalışmalar yapmışlardır.. Bilhassa, M.Ferit ile M.Zeki Dalboyun arasında (1) bir münakaşa cereyan etmiştir. Ben burada Sürurinin kendi el yazıları ile (1250) hicri yılında yazdığı divanında mevcut olan Koşma, Divan, Semai, Kalenderi şiirlerini ve şimdiye kadar müteaddit mecmua ve kitaplarda neşredilen şiirlerini bir araya toplayarak neşredeceğim. Bu suretle Türk halk ve hersiyatına ufak bir yardım yapabilirsem bana ne mutlu... Sillenin Halk Şairleri-A. Kemal Akca-Konya 1940 ……………………………………………………………………………………………………………. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-65-)(-)(-)( Üzülme boş yere Kerim’dir Hüdâ Senin kuşkuların yersiz Lüzumsuz Sevinçtir Canandan gelecek nida Söyle yaşanır mı yarsız Lüzumsuz Ah çekip derinden atarsın nara Döşünden sinenden eksilmez yara Senin bahtın gibi oda kapkara Dağların yücesi karsız Lüzumsuz Sevenin halinden bir seven anlar Bilir bir birini böyle yananlar İnsanı kurtaran sevgidir canlar Olmalı her yürek kirsiz Lüzumsuz Kadrin bilmeyenden sakınıp kaçın Seni sevdiğini sormazsa niçin Yanarken derinden sen için için Sevdanın ateşi korsuz Lüzumsuz Sevdası eriyip gönle akmalı Bakışı kül edip öyle yakmalı Seven sevdiğine böyle bakmalı Olur mu hiçbir göz fersiz Lüzumsuz Gönülden sevgiyi eksiltmen n’olur Eden ettiğinden karşılık bulur Seveni ayıran iflah mı olur Kötülerin yüzü nursuz Lüzumsuz De hele Lüzumsuz sevda üstüne İyilik dokunsun eşin dostuna Gireni de gördüm çakal postuna Sakın ha olma sen arsız Lüzumsuz Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Eden ettiğinden karşılık bulur
Seveni ayıran iflah mı olur
Kötülerin yüzü nursuz Lüzumsuz
De hele Lüzumsuz sevda üstüne
İyilik dokunsun eşin dostuna
Gireni de gördüm çakal postuna
Sakın ha olma sen arsız Lüzumsuz
BÜTÜN ŞİİRLERİNİZE HEP AYNI YORUMU YAZMAMIZ GEREK. ÖĞRENİYORUZ, SEVİYORUZ VE OKUMAKTAN ZEVK ALIYORUZ USTA KALEM. KUTLARIM SELAM VE SEVGİLER