Filozof Nohutçu, hal, ahval nasıl
De hele durumun, iyi mi sence ?
Arada biz böyle, edelim fasıl
Her yerde muhabbet, koyu mu sence ?

İnsanlar, insana değer vermiyor
Huzur, mutluluğu, layık görmüyor
Kötüye hiç kimse, hesap sormuyor
Aldığı bir aslan, payı mı sence ?

İster ki her zaman, önün de eğil
Aklında, fikrin de, bozuk bir meğil
Söylediği sözler, yutulur değil
Bunlar korkusuz bir, dayı mı sence ?

Üretir çalışan, bin bir emekle
Karşılığı gelir, bekle ha bekle
Toplanır, beslenir, pasta börekle
Hatunların akşam, çayımı sence ?

Vitrinde görürken, tüm urbaları
Yasa diye gördü, tüm torbaları
Kıymasız ve etsiz, un çorbaları
Cafer’in de abdest, suyu mu sence ?

Dertler sıralanmış, her biri höyük
Gittikçe büyüyor, temel de oyuk
Ağayla arada, uçurum büyük
Bu kadar da derin, kuyu mu sence ?

Vallahi de bana, güven vermiyor
Lütfediyor sanki, yara sarmıyor
Kimsenin demeye, dili var mı yor
Her kötü bir Bolu, beyi mi sence ?

Bunca yaşanandan, hiç ders almadı
Omuzda taşındı, kıymet bilmedi
Kemer de, sıkmaktan, delik kalmadı
Sıkılan limonun, suyu mu sence ?

Bizlerin bildiği, para etmiyor
Keder, elem, çile, dertte bitmiyor
Açık kapatmaya, kumaş yetmiyor
Küçülen mintanın, boyu mu sence ?

Lüzumsuz uzatma, durum çok vahim
Sana sığındık biz, ey Rahman, Rahim
Bu gidişle bitmez, Ülkemde vehim
Verirken düşün ver, "oyu" mu dersin ?

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ŞİİRDE GEÇEN SÖZCÜK

VEHİM :Kuruntu, zan, tahmin, içe doğan

NOT : Resim Halil GÜLEL’e aittir