Ölü zamanlar toplanıyor kuytularında ay ışığı yalanlarının Bir serenat yazılıyor baykuşa… Sarmaşığın çiçekleri gülümsüyor kinayeli Gün doğumu bekleniyor, kara kan dölleniyor fırtınanın ortasında… Bir dilim ekmek ufalıyor hoyrat eller Göbeğinin kıvrımlarından sarkan vicdan döküntüsüyle Önce kuşlar kapıyor Sonra insan mahkumlar…
Kafalarda kilit vurgunu pas tutarken fikirler, Prangalara iffet dediler Namus bekcileri… Öyküleri yoktu,öyküntüleri çok, hiddeti doğurdular Kendilerinden olmayana hep piç Olmak isteyenler zaten hiçti… Yoldan gelen güneşi esir etmenin sarhosluğunda Yıldızlardı günahkar Gökyüzüne tükürüp silmeyi denediler...
Fareli koyun kavalcısı dokunursa dudaklarına uyuyan özgürlüğün Uyanır ay ışığında asaleti kollarında asılı yaşlı mahkum Yürür usul usul gecenin ortasına elinde titrek bir mum… Deler karanlığı... Derler ki Irzına geçilmiş bir hayat ise yaşamak için sana verilen Sök ve at Kuru yalnızlığında kollarını boynuna dolamış sarmaşığı…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SARMAŞA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SARMAŞA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
anlattı
hem de çok bariz biçimde
nedendir bilmiyorum ama yıldız
ben senin şiirlerine hayranım
çok beğeni ve sevgimle