Mahmur Bakışların Düştü Satırlarıma
Hey benim yakamoz edalım...
Hatırına yakışır diye Mehtabını beğendirmek için Ay,dil döker nazlanmış gecelere Söyle hele... Gül kokusu kadar ağır mıdır bu dağlar Söyle hele... Kuruyan bir çiçeğin başucunda hangi yağmurlar ağlar Mecrasının utangaç gururundan sayıp Belli etmesede gözlerindeki ırmakları Ceylanlara dargın pınar başlarının derlediği Ağıtlara küskün bir dil kaçağı türküsüdür bu Sakın ola ki... Yetim bırakıpta ağlatmayasın dizlerinde Hazanların kem nazarından sakladığı Bir baharı daha var mıdır diye Bakışlarının kapısını birer birer aralarken Zulasındaki son hayalinide eskitti gözlerim Artık gün bugündür dılem... Kahretme şu suskun vedaların Ardına dönüp dönüp bakmalarının bize çektirdiğine Saçlarında soluklanan yorgun rüzgarlara Selamımı bırakıp dönerim bu defa Hesabı mı olurmuş... Şafakları gecelerin diline düşmüş sabahların Hesabı mı olurmuş... Affedilmek için yakarışa durmuş günahların Bekleme boşuna... Karanlığın ayak seslerini kovmuyor ki bu geceler Hasretine sürgün edildiğim bu ıssızlığım yıkılmadan Ellerine dokunmuşluğumun hatırasını gönder imdadıma hele Gönder ki... Çiğ taneleri düşmesin ayazların göz diktiği hayallerime Aldırmazdım ya... Uykularım teselli edip dururdu gün batımından kalma yorgunluğumu Ama gel gör ki... Gözüm kesmiyor bundan sonrasına Kalemim bir tek nazarına bile kıyar değil ki Hakkını helalden saydın mı Dılem... Uyanışlarındaki mahmur bakışların düştü satırlarıma |
Uykularım teselli edip dururdu
gün batımından kalma yorgunluğumu
Ama gel gör ki...
Gözüm kesmiyor bundan sonrasına
Kalemim bir tek nazarına bile kıyar değil ki
Hakkını helalden saydın mı Dılem...
Uyanışlarındaki mahmur bakışların düştü satırlarıma
ah o satırlar neler gizlemiş
güzel anlatımdı güzel saygılarımla