Üşüyen Hüznümdür
Kuru dallar bir çiçek dökümünden sonra
Açmış kollarını, taşıyabildiğince kara, Üşüten bir soğukla iç içe, birlikte, Kararsız bir salıncak gibi, sallanır durur. Yollar çocukları taşır, kahırlı ve ürkek, Çamurlu göğsünde sıcacık bir gülümseyiş, İs ve duman içinde çağırır akşamı, Barındırır koynunda kış günlerini. Ve yeniden doğar tepelerin ardından, Karlı dağları yalar, iner düze güneş İhtiyar yüzler gülümser, ısınınca eller, Üşüyen şimdi şehirdir, üşür şehirler. Gülümser tüm yitik sevgilerimiz, Özlemini çektiğimiz küçücük evlerde Kargalara taşlar atar çocuklar, Çığlık çığlığa sarı bahçelerde. Az yaşanmış bir ilk yazdan, Anılarla düşler arasında ömür sürer adam Çarmıha gerili düşüncelerin ipini keser, Hüzün yürür gençliğinin özünden. Selahattin Yetgin |
uzak yazların ilk ışıklarına daha çok var
bu yıl da geçiyor vakit hazana eş soğuklarla
bir gün yıkanacak seherlerde umutlarımız
sarı yapraklar çoğalsa da eteklerimizde.