VARSen; hakkı, hukuku koy bir kenara, Zillet, zulmet diye bağrışanlar var. Bilen susar, bilmeyen atar nara; Uykusuz, rüyaya karışanlar var. Düzen; düzensizin, düzeni olmuş. Her cihet caniyle, cürümle dolmuş. Akıllı, yolunu deliyle bulmuş; Hendeği deveden aşıranlar var. “Kim kime, dumduma” tabiri uygun, En fakir haneler görmüşler soygun, Çirkef manzarayı görmeyen duysun; Rahmeti, lanetten devşirenler var. Mantık, izah, akıl; çözemez işi, Kadın mı erkektir, erkek mi dişi? Ne kadar bayağı hüküm verişi; Mührünü, mihirle değişenler var Köşe kapmacada, atıl ileri. Sonra beyim derler, önce serseri. Boynuna takıp da köle çemberi; Üstten alta bakıp kırışanlar var. Bilmeden konuşur, bilerek susmaz Sükûnet teline bir kere basmaz Alfabe bu hale kulak mı asmaz? Hecesiz, cümlesiz konuşanlar var Yüzsüz olsa iyi, bu ikiyüzlü. Tek biriyle görür, bu iki gözlü. Fitneyle nişanlı, kin ile sözlü; Âlemi küstürüp barışanlar var “Aslında iyiyim” der bu insanlar. Tepeden tırnağa şer bu insanlar. İyiyi, güzeli yer bu insanlar; Yedirip -yedirip şişirenler var. Ellerden tutulmaz, girilmez kola. Az kaldı, ha gayret geliyor bela. “O çirkin, ben güzel” olmalı illa; Esmeri çatlatan sarışınlar var. Kötüyü, fenayı bildik anladık. Neden güzellikten yana olmadık? Eden etmiş, olan olmuştur artık; Deyip de çabucak alışanlar var. |