ANNEYE MEKTUPAnne! Hep, üzülme derdin ya bana. İnan üzülmüyorum, ağlamıyorum da. Ama bazen öyle doluyorum ki; Bir fırtına koparmak istiyorum da Aklıma yine sen geliyorsun… Kimi zaman hangi bir hasrete Göğüs gerip, katlanayım, bilemiyorum. Sensizlik, sevgisizlik… Her yanım çile anne! Daha neler var da söylemiyorum… Bir kendime bakıyorum bir de etrafıma Bu tezat kıskacında çıldırmak istiyorum Yine bana üzülme ağlama diyeceksin Ben zaten ağlayamıyorum… Kalbim taş mıydı benim anne, Merhamet yok muydu içimde? Hangi dala tutunsam kırılıp dökülüyor. Bahtımın kara bulutlarından süzülen Bir damlacık yağmur coşuyor, köpürüyor… Taşıyorum bendimden geçiyorum kendimden. Ne yapayım anne bu zaman, bu insanlar; Bu olanlar, yani yaşayıp da gördüğüm Öyle karmaşık, öyle kördüğüm… Neyse anne… Sana fakülteyi bitirip diploma aldığımı Söylemiş miydim? Senden başka kimin umurunda olacak ki; Kime söyleyeyim? Sen evlenip çoluk çocuğa kavuşmamı bekle Anne! Bir tutulurmuş yiğit, nâmertle. Sana gelin, bana eş olsun diye Sevdasına boyun eğdiğim sahtekâr sevgiliye Artık katlanamıyorum, anla beni, anne… Ve bir de şiir yazıyorum sana. Öyle cana dokunur olmasa da İdare et anne, bir de söyle Bizim köylü çoban Hasan’a Bir, iki beyit göndersin. Burada teslim olmuş anne Herşey yalana. Şimdi uzaklara bir yolculuk var; Niçin, nasıl diye sorma. Helal eyle hakkını Ve beni bırak kaderimle baş başa. Döneceğim, bilmem kaç gün sonra Bilmem kaç sene… Anne! “Bir oğlum var” de soran olursa, ama Bu sefer sen ağlama, üzme kendini, üzülme bana. Emeğini heba etmemek, Apak alnına leke sürmemek güvencesiyle, Yalandan ayrılıyorum senden, gerçekten Anne, gerçekten kavuşmak düşüncesiyle… |
Bir kahır mektubu gibiydi...Ne gözyaşı dindi ne yürek sızısı okurken...
Siz üzülürken Ona üzülme demek anneliği bilmemektir..
Ama hayatta ise dertleşebilmek bile güzel..Daima varlığı için şükretmeyi bilmeli...
Öksüzlük başka yakar yürekleri...
Çok hüzünlüydü..
Tebrikler..Slm ve dua ile..ESRA