ÂDÂBI MUAŞERETYazarçizer adayı, adamlık edecekse, Önce dalar içine, kendisiyle çekişir. Marifet sahibinin, izinden gidecekse, Ariflerin yanında, erkânıyla yetişir. İnsana özgü kavram, âdâbı muaşeret, Olmazsa olmazıdır, elzemdir ilelebet, Ehli irfan olanlar, dostça eder meşveret, Bu hallerle halleşip, bu halle de sevişir. Muhabbet meclisinde oturup kalkanların, Hamlığını fark edip, pişiren insanların, Faziletle süslenip, görgüsü artalanların, Haysiyeti vakarı, hâli kal-i değişir. Aşk oduyla pişmeyen, biline ki nardadır, “Günü gününe eşit, olanlar zarardadır” Her gün terakki eden, zarar değil kârdadır, Medeniyetler ancak; değeriyle gelişir. İnsanı insan yapan, ne kemiktir ne ettir, “Eşrefi mahlûk” eden; akıl, ilim edeptir. “Bilinmezi bilmeye” ancak insan sebeptir, Bu sırra arif olan, binlerde bir yetişir. Taklidi taklit edip, aşındıran eskiten, Pozitif düşünemez, kurtulamaz eksiden, Bu günlere; aslını koruyarak eskiden, Getiren; ne yanılır, ne kendiyle çelişir. Kamil insan deryadır, herkes gemi salamaz, Yüzmesini bilmeyen, sahilinden dalamaz, Aşka düşen yaralı, kargalarla kalamaz, Zümrüdüanka olur, Kaf dağına erişir. 31.12.2010…Mustafa YARALI |
İnsanı insan yapan, ne kemiktir ne ettir,
“Eşrefi mahlûk” eden; akıl, ilim edeptir.
“Bilinmezi bilmeye” ancak insan sebeptir,
Bu sırra arif olan, binlerde bir yetişir.
Şiirin bütünü,İnciden gerdanlıklar gibiydi elinize sağlık.Saygı ve selam.