Size Çiçek GetireceğimŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Küllerinden doğdu bir şehir, yanık izleri silinmedi...
İnsanlık toplu grevdeydi Tanrı lokavt yaptı Kıtlık; insan eti yedirir, kan içirirdi Büyükler hiç aç kalmadı... Çocuktum... Ben; yalnız sokaklarda misket kavgalarını bilirdim Düşüncelerimin üzerine devrilirken kitaplar Büyüyenlerden ekmek ve toprak kavgası öğrendim. Modern çağın eli kumandalı padişahları Masallardaki perileri allayıp pullardınız Siz çikolatadan evlerde yaşarken Kibrit çöpünden kulübeleri yağmalardınız. Tâbanızı kuzuya çevirirdiniz ama Siz hep ejdarhaları sevdiniz . Büyükler, ben sizi hiç sevmedim! Siz vururdunuz çekik gözlü bir bebeği ömrünün başladığı yerden Hiroşima’nın çiçekleri* can çekişirdi gözlerimde. Alfabeyi sıraya dizerdi kara gözlü hümanist bir kız Harf be harf vururdu savaşları Zihnimin temel atma evresinde. Teni tutuşmuş çocuklar uzatırlardı ellerini Kan ile yazılmış beyaz sayfalardan Tutamazdım. Vururdu boynumu büyüklerin kılıcı Ölmezdim ve hatta bükülmezdim Yaş ağaçtım ben, iradenize eğilmezdim. Siz geleceğimi bombalarken , Ben Hiroşima’da kaldım büyümedim Siz bana bombalarla gelmiştiniz Ben size o topraklarda açan çiçeklerden getireceğim... Not: Hiroşima’nın çiçekleri ifadesi ; on iki yaşımda okuduğum Edita Morris’ e ait ve içeriğini bugüne kadar hafızamda sakladığım bir kitabın başlığından alıntıdır. |