Nefs-i MüdafaAşka, bir dokunuş kalayı vurmaya hazırlanıyordu saat... Ben hazırlıksızdım her zamanki gibi. Ne beyazlarımı giymiş, Ne son duamı etmiştim. Bit pazarında; Bin bir yaşanmışlığın arasında bulduğum, Hangi duvarıma daha çok yakışacağını bilemediğim Yuvasız, guguk kuşlu saatim telaştaydı- Tüm bültenler, yaklaşan fırtınayı geçiyorlardı son dakika, Sekiz sütuna manşet basılmıştı dayanan zelzele kapıya, Beş kollu şamdanımda, iç çekiyordu mumlar, Sigaram izmarite dönmüş, Kahvemin telvesi buruktu tadında. Korku dağları sarmıştı üstelik... Titrek kelimeler, itirazlarımın hakkını veremiyordu. Tabure darağacına yanaşmış, Cellat gözümün içine bakıyor, Son dileğimi bile sormuyordu. Ne acelesi vardı bilmem; Yüreğimizi buruyor mengenesinde, Şahadete izin vermiyordu. Bir infaz sahnesine hazırlanıyordu caddeler. Konvoylar kurulmuş, Şehir çiçekler giyinmişti. Sokak lambaları, pervaneleri davet etmiş, Bir fener alayı ki; pür neşe, Yıldızlar bile, seyre gelmişti. Guguk kuşu başını çıkarttı... Darağacı ve ben Baktık öylece birbirimize. Öncesi sukut, sonrası kan revan... Aşk; sokak ortasında serseri bir mutluluk kurşunu ile vurulmaktı Benim yaptığımsa nefs-i müdafa ... |
Benim yaptığımsa nefs-i müdafa ...
************************************************* tek kelime ile harika