ZAMANKimi hülyasıyla, kimi düşüyle, Kimi sevdalısıyla, kimi eşiyle, Ufukta akşama batan güneşiyle, Sevinir vuslata az kaldı diye… Bense derdimin deprenişiyle, Tutarım yolu başlasın çile. Arayan azdır bu saatte derdine deva, Soluduğun bu ağır kasvetli hava, Yıllardan hatıra. Önce istersin mezeleri, şişeleri, Bulursun neşeleri… Sonra; Göremezsin dumandan Avizeleri, Titrek ışıklı lambaları, Garsonları! Hiç merak etme Onlar görürler seni! Kendinden geçersen okşarlar enseni. Duyamazsın az ötede kurtarılan vatanı, Yüklenip masaya yatanı.. Gördüm bir ara çatlak aynada, Dumanımı uzaklara üflüyorum. Fark etmiyor, Ateş içimde bacamdan tütüyorum… Kır sakalıma karışmış, Bir zamanki simsiyah bıyıklarım. Buruşmuş, renk atmış titreyen dudaklarım. Güçbela aralıyorum gözlerimi Görecek kadar. Oturmuş altlarına mor mor halkalar. Titriyor sağ elimde boşalmış kadeh. Ötekinde kehribar, ucunda sigaram. Bu kadar mı değişir Bir yılda insan? İtiraz ediyorum. Olsa olsa Validemin saati gibi durmuştur zaman. Teeeh! |
yaşıyorum okuduğum her mısrada..
Nede güzel bir tabir
Teeeeh
Tam yerine denk düştü
Bu ne güzel bir anlatımdı bu ne güzel bir şiirdi, şiir adına
sonsuz haz aldım teşekkürler vede tebrikler üstadım...
yunus karaçöp...yudumyunus