Serseri
Yorganını çekivermiş üstüne,
Horul horul horulduyor serseri. Tüm ışıklar birden bire sönse de, Parıl parıl parıldıyor serseri Kafasını gömüvermiş kumlara, Bel bağlamış, alev alev mumlara. Mart kedisi çıkıvermiş damlara, Mırıl mırıl mırıldıyor serseri. Çala çırpa, geçiniyor diz üstü, Fino gibi sürünüyor yüz üstü, Sabah akşam takiptedir iz üstü, Harıl harıl harıldıyor serseri Sağa döner, sola döner fırıldak, Akşam yanar, sabah söner fırıldak, Yaptığını hüner sanır fırıldak, Gürül gürül gürüldüyor serseri. Ne adaba, ne usule uymuyor, Ne kemiği, ne etini koymuyor, Bir kuzuyu yese mide doymuyor, Gurul gurul gurulduyor serseri. 11/2010/Konya |