2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1522
Okunma
bir, beş, iki, sıfır, dokuz,
çeviririz hızla sık sık;
bu bir sonu gelmez kâbus,
çünkü yanıt yok, ne yazık.
‘parmak belki hata eder‘
budur bir tek avuntumuz;
çevir yine teker teker:
bir, beş, iki, sıfır, dokuz.
almacı her dinleyişte
bitiverir soluğumuz :
seslenecek… şimdi… işte
bir, beş, iki, sıfır, dokuz.
oysa ne bir sinyal vardır,
ne de o ses – umduğumuz;
sanki beton bir duvardır
bir, beş, iki, sıfır, dokuz.
“belki meret bozuk” deriz,
bir başkasını buluruz
ve özenle çeviririz:
bir, beş, iki, sıfır, dokuz.
parmak döner, her şey döner,
kaçar bütün umudumuz.
susar babam, inat eder
bir, beş, iki, sıfır, dokuz.
jeton yine boşta: tıngır
ve kalbimiz kesilir buz;
parmak yine döner vır vır
bir, beş, iki, sıfır, dokuz.
ta yirminci telefonda
anlarız… unutulmuşuz;
elbet suçlu değil bunda
bir, beş, iki, sıfır, dokuz.