Ey yar!
bu sana kaçıncı mektubum yüreğinden başka her yerde okunan.
ve kaçıncı şiirim senden gayrı her kitapta yazılan
acıtamazsın ne kadar uğraşsan da artık hücrelerimi
insan kendisini acıtır mı?
ağlatır mı kendisinden olanı?
ruhun adrestir sızılı yüreğime
olmasaydı hissetmezdim,
bak, yüzüme bir bak,
ben sen olmuşum artık
sana senden daha sıcak !

hiç ağlamam diyordun hani;
ağlıyorsun, biliyorum gözlerin ıslanmadan hem de!
benimse gözyaşlarım desen çiziyor biçimsiz yastıklara.
kış gelmiş, soğukmuş, kuşlar üşüyormuş,
bana ne!
beni kim saracak ruhum üşüdüğünde?
kim silecek odamın duvarından aynaya düşen gözlerimi?
kim engel olacak korkularıma?
beni kim koruyacak elden alemden?
kim esirgeyecek yabanın gözlerinden
oysa sen kör,
sen sağır,
sen, dilsizsin!

Ey yar;
ecel geldiğinde değil,
insan hayallerinden vazgeçtiğinde ölürmüş,
hâla düşlüyorsam anla, diriyim;
hala beklenilenim,
hala gelmeyenim,
hala vazgeçemediğim!

Bin yıl demiştik ey yar; binlerce yıl öncesinden
Ötüken düzlüklerindendi tanışıklığımız
kimbilir hangi sefer ertesinde,
hangi toy arifesinde,
düşlerimiz birbirinin üzerinde,
hilali üçe bölmüştük seninle!
bir avuç yıldız saklamıştık bu güne.
gökyüzü öyle kalabalık ki,
bulamıyorum sakladıklarımı,
başka yıldızlar koyuyorum yerine!

Yine pencerenden sesleniyor musun kuşlara?
pervazlarında bana selam gönderiyor musun?
Öyleyse neden şarkılar duyarsız?
" turnalara tutun da gel " demiyorlar gereğince!
bak seherler hep yalnız,
onlar da ağlıyor inceden ince!
gözlerim seccademden başka yerde,
dokunamıyor sana nedense,
tut ellerimden,
kaldır beni dil-i zar,
kaldır yeter ki,
sonra ne istersen iste!

Mevlaya bir can borcum var,
vur alnımın çatından
titresem namert oğlu namerdim!
helal olsun sana yar!
(Hilâlli Hâlem)

***** Eserlerim suni taltiflerden tenzih edilerek sadece okuyucumun taltiflerine sunulmaktadır.