KaradutGüneşi görmeyen Bir şehir gibi susuyorum Hiçbir rengin kırmadığı Bir tuvali boyuyorum Isırgan otları tırnak tırnak Kaşıyor umutlarımı Kum kesiği sancısıyla An be an sarmalandığım Hayallere dem vuruyorum.. Kızıl bir renkte gözlerim neden kamaşır Ellerinde bin ömür suskunluğum Mırıltılar kulaklarımda Çığlık çığlığa güzlerken Asılan mıhsız bir çerçevede Ağırlaşır yokluğum Günebakanlar sarı yollardan Meşrebi bozuk kar sularından Ağıtlar getirmiş, Bir yanım uçurum Bir yanım ebruli Gözlerimde gam ebedi nikah.. Güneş başlı ayçiçeğim... Aşk’ı şiirle selamlayıp Geceye nehir gibi akardım Mavide gökyüzü, yeşilde sırdım... //Siyah asildir de neden, Neden içe seslenir Düş yasla yaşlanır’da Kırmızı can kaynatır.. Demek ki ruh üşümesi bu!..// Buz kesen kırmızılarımın Kapalı gözlerinde karanlık Kazıdım kendimi Yıkın kabuklarımı sırtüstü Acısı bana kalsın.. Nasıl olsa dudağımdan da düştü Karadut öpüşlerim Çürüdü mimozalarım Ne varsa benden kalan Toplayın.. Mavilerimi ayrı koyun.. Beni hiç sayın.... Faruk Civelek |
her zamanki tadında
tebrikler
selam ve dua ile