hep ak / tı zambaklar
cesaretin varmı?
kapıları çarpabilmek sevdanın yüzüne kederli ifadesine yamadığın çizgilerinden bana.. bana daha uzun bir yol söyle ve senin........ gitmekle kalmak arasında mecalsiz öpüşlerinde derin uykulardaykan tanımsız lehcelerin ve / sen ve / ben daha bir kaç saat öncesi düşlerimizi sererken umutların güneşine sevmek...... betofonu ezberlemek kadar zormu aşk dolu gecelerimizin sonrasına afyonu patlamamış sabahlarımız niye’ ama yinede hep ak / tı zambaklar bende mor zambakları ağartmak niyetiyle // ve sen uzak sevmelerinle dokunurken tenime zeytin karası gözlerimin içinden düştün işte mor dağların halaya durduğu türkülerde sen..sen şimdi... bu kararsz sevmelerinle dudağımın kenarından ağlayan ağıtlarımı sustur ve sen..ve sen beni gecenin buz kesen yanlızlığına gererken sana uzanırken donan ellerimin hesabını ver sustum işte sormuyorum halaylarda çekilen zılgıtlar nerede mor dağların üstündeki beyazlıklar neden diye sustum işte.... bitmek bilmeyen sevdamı gergefime işlerken ama yinede hep ak / tı zambalkar bende mor zambakları ağartmak niyetiyle ( hayata iyi bakmak gerek baktığını iyi görebilmek adına ) yiğidime |
kalemın daim olsun saygımla