Med-Cezir
seviyorum
ötesi berisi gerisi yok işte ! yetmedi mi yüreğimin yangını hala ? kestirmeden geliyim dedim yol eyledim sana çıkıyor diye ruhumun köprüsünü tam yöneldim baktım ki tüm köprüyü yakmışsın dert değil inan kuş misali uçmak varken yan yana bile duramamak seninle ben kendi kuponlarımı sayıyorum gün gibi eğreti duruyor sevgim sende yürümeyeceğini bile bile unuttuğumuzu bile bile sevmeyi gözlerine kum tanesi kaçan karaya vurmuş balıklar gibi can çekiştirmekten ibaretiz yalnızca birbirimize... hepsi bu ! hepi topu bu ! avuçlarında can çekişiyor ruhum idam sehpasında canımı alacak cellat gibi sözlerin ömrüm ağzından dökülecek kelimelere gebe yaşamın biletini sen kes diye bağladım gönlümü sana mutluluğum senin dilinden dökülende bakışların hala aynı mı ? hala bana baktığın gibi mi bakıyorsun herşeye ve herkese ahh ağrım ah sancım kabuk bağlamayanım beni de götür sensizliğe beni buralarda öksüz bırakma buralar soğuk, yağmurlu, kasvetli beni bırakma beni sensiz bırakma itiraflar döküldü söze dilin kemiği yok laflarım sıraya dizildi sırlarımız söküldü ilmek gibi düştü yüreğimize paylaşacak birşeyler olmalı hala ! yanılan bir ben miyim yoksa avunan sadece ben miyim ve avutan sadece gündüzler mi gecelerde can çekiştiren olmalı ! aklıma ne geldiyse yazayım dedim düşündüm, aklıma bir tek sen geldin geçen gün çorbayı karıştırırken olduğu gibi yolda yürürken aklıma düştüğün gibi o şarkı çıktığında içim sızladığı gibi olur olmaz aklım da olduğun gibi yine aklıma sen geldin elimde değil... susma ki susmayım karşında yerli yersiz ve sebepli sebepsiz havadan sudan da olsa susma konuş kırgın da olsa... sus pus olmuş içime gam gibi oturmuşsun öylece... kalakaldım üzüldüm bu sen misin ve bu ben miyim diye donakaldım öyle kızma hak ver şaşkınlığım bu suskun haline elimden bir şey gelmemesi değil içimi acıtan girememek, sokulamamak yüreğine ben şimdi bu çelişkiyle ve bu med ve cezirle nereye kadar giderim? fulya/kasım2009 |
her yalımda ağıtlar yükselten.
kutlarım,
saygılar.