14
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1629
Okunma
Çok gözeden doğar Kaynarca Dere,
Peşinden sürünür çakıl taşları.
İner hayat verir Hamzabey‘lere,
Ardında vefakar çakıl taşları.
Turgutbey‘e gelir ağlar bu dere,
Dinler gece gündüz çakıl taşları.
Çok kereler inat edip sellere,
Bekler şu vadiyi çakıl taşları.
Ayrılır yataktan,gider bir arktan,
Üzülür beklerken çakıl taşları.
Öğütür buğdayı koca bir çarktan,
Sevinir dönerken çakıl taşları.
Susuz geçen yaz ayları sıcaktan,
Isınır kavrulur çakıl taşları
Bir yağmur bulutu ister ıraktan
Öpülsün ıslansın çakıl taşları.
Koca Sinan taş köprüden bakarken,
Gömülür kumlara çakıl taşları.
Lüleburgaz olur durgun akarken,
Harçlara katılır çakıl taşları.
Dere gider Ergene’ye ulaşır.
Bekler yatağında çakıl taşları.
Nihayet pek azgın bir sel yanaşır,
Savrulur vadiye çakıl taşları.
Vefasız dereden yok hayır taşa.
Taş taşın dostudur çakıl taşları.
Dere ister yeşil yerden dolaşa,
Bilin bu gerçeği çakıl taşları.
5.0
100% (9)