Geç Kalan Hürriyet
Öylesine uzardı ki kollarım gökyüzüne
Yıldızlarda yanar ellerim, Ay kesilirdi parmaklarımda Yakarışım uzun dualara slogan kalırdı.. Belki de sen o zamanlar Mor bir krizantem çiçeği idin Ya da Okyanus kenarında dalgaları kucaklayan Yeşile çalan kum tanesiydin.. Nerden bilecektin Âfakım derin sularda yaralı bir sandalın, Batmaya sonlu eceli olduğunu.. Bıçkın bir deniz rüzgarı ile doldun göğsüme Beklenmeyen bir zamanın adı Sende gizliymiş meğer.. Dünden çözerek basireti Yarına büyüyen murat kaldın talihime.. Korkulu bir sevda ile kallavi Siyah’ın zülmünde Gri’nin tehdidinde Anladım ki Sen yeşilsin Ben mavi.. Geç gelen o fırtınadan mı yorgunum böyle Yoksa gözlerinden çakan şimşeğin Yarası mı ağır geliyor.. Acıkan çocukların yutkunduğu Alaca yanlızlığına iç çekerek Saadetini sürüyorum elime yüzüme.. Nazenin bir çoban yıldızı kadar vâkur Uykusuz gecelerime beste düşen, Nisan’ın Kelebek yağmurları gibi Yeşil baharlar da dalga dalga Her yanımda efsunlu kanat sesleri Ne kadar çoğalıyorsam dilinde O kadar fırlat beni ikrarında Kızıl körfez dudaklarından.. Aşılmaz dağlar gibi engin çoğrafyalara yaydım kendimi Harmanla gönlünün kıyısında köşesinde ki ben’i Savur bana doğru Geç kalan hürriyetimi.. Faruk Civelek |
Bir ucu sende olsun çek ara sıra kendine.
İsmimi söylerken aşk yaşa benle.
HUY EDİN BENİ SAKIN VAZGEÇME !!
...
muhteşem dizelerinde savruldum kayboldum gene,harika olmaya devam,süper...
selamlar sevgiler...