Soluğunda Soğurdum
Baharı giyinip sabaha beraber akardık
Senin yüzünün izi yastıkta yuvalanır Her taraf nefesinle tütsülenirdi… Tehditkâr gözlerinde keskin bir ışıltı ki Beraber yâd ederdik Geçmişin içimize bıraktığı hatıraları… Füsununda baygın düşerek Kapatırdık tüm ışıkları… Bazen apansız yakalanırdı gözlerim Gözlerine En sıcak yerinden sorgulardık hayatı… Bazen de gizlice seyrederdim Nasılda yakışırdı sana o dalgın duruşun İşte o zaman sana biterdim… Olur da gidersin bir gün diye Ben kendimle dövüşürdüm… Anlamsızca isyana vururken kendimi Sen benim halime gülerdin… Kâr sayardık zamandan çaldığımız her an’ı Zira Az ötemde kaldığında bile gurbetimdin… Yokluğunda kurşuna dizerdim ayrılığı Yanardım yanardım kor olurdum… Üflerdin kapanmaz yaralarıma Soluğunda soğurdum… //Vuslata yeminli yalvarışlarla Sabah akşam duaya yatardık En çok Ayrılıktan korkardık…// Sur çektin sevdanın sınırlarına bir gün Kendini mi sakladın aşkı mı Bilmiyorum… Gönül duvarlarını kanla sıvayıp Her geceden bin yıldız söndürüyordun… Boşuna kapatma kapıları üstüme gülüm Bacadan girerim biliyorsun… Faruk civelek |
ve o korku gelip esareti altına alır...
hislerimiz bizi yanıltmaz...
ondan dır bu korkular...
ne kadar güzeldir kim?
böylesine sevilmek...
şiirde kulağa hoş geliyor...
belkide duvar çektiklerimizin farkına bile varmayız düşündümde...
şirinizde her iki tarafıda sevesi geliyor okurken...
dizeler anlaşılır akıcı...
yaşanılıyormu yoksa sadece dizelerdemi
her ne olursa olsun
bu kalem muhteşem
mürekebin hiç bitmesin yüreğin hep sicak kalsın
bir gün
ben yine sizi sayfanızda görmek istiyorum
döndüğümde...
saygılar
şahire tarafından 10/27/2010 5:48:10 PM zamanında düzenlenmiştir.