Yaşlandıkça
Geceler haram,
Gündüzler kargaşalı kavram, Bir dizin anlamsız sözcük, Göbek adım beşer, Asıl adım, ölüm. Bıyık altından gülüp geçiyor ömür, Maziye sığınıyor, yaşlandıkça insan, Düştükçe anıların esaretine, Birde yaşlılık vurur sert ünsüz harften, Yar desen kar olur, dost desen post, Gevşer adımlar, kaybolur gölgen, Çepeçevre sarar imkansızlıklar, Çocuktan beter olursun, Kablelmilata bile hatırlanmazsın, Ölümdür, yaşantında en anlamlı sözcük, Ve en tatlı öpücük. Eğer biriktirmişsen dünya malını ömrünce, Iflahını keserler acımasızca, sen ölmeyince. Kapanır göz kapakları, Gören gözler buğulanır Ağustos’ta, Tenin kıvrım kıvrım kırışır, Dün, eline su dökemeyenler, Bugün özgürlüğüne karışır, Ve viran olur kalbin, Her soluğun bedbin. Endazeye gelmez ölümün ziyalığı, Kaldırmaz hiç bir güç, hakikat ağırlığı. Işte dostum, gençsin daha, Sana uzun, ama kısa bir ömrün var, Sabret, nefsine hükmet, Kendini ıslah et, Gerekirse nefsine kahret, Yaşadıkça karnını doyur, Kimseye muhtaç olma, Ancak, hakikat olsun emelin, Gaflette dalma. Ölüm, en anlamlı sözcük, Ebedi bir öpücük. Ölüm, en güzel hikmet, Ve mutluluğa hicret, yasin NEBİOĞLU |
Iflahını keserler acımasızca, sen ölmeyince
başka söze gerek yok yalan dünyada, kutluyorum şair ilhamınız bol olsun efendim