UNUTURSAN ÖLÜRÜM
Sen hep kalbimdesin,
unutmadım, unutamadım, ASLA... ve hayatım sensin, Sana ilk gün gibi aşığım hala. Hapsettim kendimi sana, aldığım her nefesin özelinde, yaşattığım sevdandı, sonsuzluğa erdim, sayende. Ne tez geçti yıllar, ne çok erken bitti gençlik, Hep yarsın gönlümde, o mahzun, utangaç yüzünle Seni andığım her an, yüzüm kızarır / kalbim çarpar, soluklarım hızlanır, utanırım, sıkılırım / o ilk günkü gibi, El ele tutuştuğumuz/ gurup vaktini, bakışmaya utandığımızı unutamıyorum. Heyecandan titreyen dizlerimizin, terleyen avuçlarımızın, tutuşma anı duygusunu İliklerime kadar tarifsizce yaşıyorum, Şuursuzca harcadığımız / hoyratça savurduğumuz, / sevdamızdan, kala kala, sonsuz katre göz yaşı bir huzme burukluk, ve bir avuç pişmanlık.... yüzünden okunuyor pişmanlığın, söylesen, söylemesen de, pişman, pişmanı tanır, mahvettik sevdamızı sebepsizce. Gözlerim doluyor, baharın son günleri, mazinin paslı çarkında, senli arzularım, çok uzakta yaşamışlığın esamesi, ansızın biten aşkımız, ve tükenen ömrümüz, dönülmez sonsuzluğun ardında, eyvahlar arasında. Tarih bizimle müteşekkil, savaşlar, afetler, bitişler... zindanların en azaplısı, acıların katmerlisi, zaman denilen mefhum, sevdanla başlar, sevdamla biter, Sığınacak değilim sebeplere, dem vuramam dertten, kederden, yaşadığım onca şeyi, iyisi-kötüsü / istediğim, istemediğim, yaşananları, yaşamışım, hepsi benim. Ey ruhi dilber! ey cananı ekber, olmadı bir sefer, olmadı belki bu alemde, olmadı görünsede, bu aşk ölümümle, ahrette gider. Kal gitme / diyemem / gitmen gerek / bilirim, git gitmesine de / beni unutma, unutursan ölürüm. |