BEYAZ GELİNLİKHüzünlü bir iz bıraktı gidişin Sanki hiç yaşanmamış gibi, Umursamadın elinin tersiyle ittiklerini Ardında açılmaması gereken Bir vasiyet mektubu bırakırcasına Öznesi kaybolmuş bir fiil gibi, çekimsiz ce Gittin . Herkes gibi,herkesin yaptığı gibiydin ! Yalazlandı içim. Ocağı ilk tutuşturan alevler gibi, birden yandı yüreğim. Uzun uzun, uzak uzak baktım ardından Hüzünlü cümleler kurdum Kendimi sahipsiz zamanlar içinde Yalnızlığın sancısıyla kıvranırken bulduğumda Sessiz sesiz ağladım. Sahi ; Neden hep bir şeyleri unutturuyor hayat Neden değersiz kılıyor bütün değerlerimi Neden yaşamla sürekli arama girerek Mazeretler üretiyor, bilmiyorum ! Artık düşlere ödünç bıraktım sancıya gebe geceleri İster olsun sabahlar ister olmasın Umrumda bile değil İçimde faili meçhul soğumuş bir cesetle yaşarken Ne kadar sıcak tebessüm etsem de artık ısınmıyor içim. Hüzünlü bir yalnızlıktı gidişin Hüzünlü bir iz bıraktı. Tıpkı ; Elindeki yanlış adresle kapı önünde katılaşıp, Taş kesilen insanlar gibi İçimi kirli bıraktı. Döküldü yüreğiminden sevda, Durmadan işledi içimdeki yara Beni iç kanamasıyla, Dünyanın çamuru içinde bıraktığında Vicdanın rahatmıydı acaba ? Şimdi yokluğun, yıllanmış bir rutubet kokusuyla Hala dolaşıyor damarlarımdaki kanda Beni sakın yanlış anlama Düğün niyetine giydim bu beyaz gelinliği, Bu tacı bu duvağı da ! Hande |
Kalemine ömrüne bereket
Selam,saygı ve dua ile