Yitik Sevda Uğruna
Yüreğimin koridorlarında yitik bir sevda dolaşırdı
Sayısız hayalleri, cam kırığı sızılarına atarak Cemreler düştükçe toprağa Göz kafesinde kelepçelenir, Sevda hapsine girerdi duygularım Mavi düşler denizinde dalgalara kapılıp Her gece koynunda rüzgara bırakırdım kendimi Kuruyan bir yaprak misali Savrulurdum uçsuz bucaksız ovalara Hayalin yitik bir sevda bırakırdı Buruk rüzgarların estiği ovalarda Yalın ayak yürüdüğüm tarla yollarında Çöl sıcağı çökerdi üzerime Dudaklarım susuzluğuna çatlardı Bakışların gözlerimde canlanır Hançerini yüreğimin ortasına saplardı Kalbime karaçalı dikenlerinin sızısı iner Yitik sevdanı gece karanlığının ortasına atardı Yılan ısırığı acılarında kıvranırdım sevgili Panzehirini arardım gecelerin karanlığında Yıldızlar bir, bir söner ayaz çökerdi ortalığa Üşürdüm sevgili sarılacak bir yar arardım Kırağı düşmüş çimenlerin ortasında bulurdum kendimi Ateşinle çözülürdüm Öğle sıcağı çöktükçe üzerime yanardım Yitik bir sevda uğruna akarsulara atardım kendimi Sıcaktan gevremiş gazel yaprağı gibi dağılırdım; Akarsuların üstünde Koyaklara akardım sevgili başımı kayalara çarpa, çarpa Setlerde süzülürdüm susuzluktan çatlamış topraklara Kır çiçeklerine can olurdum, canan arardım ey sevgili Kuruyan ağaç köklerinde yitik bir sevda uğruna Nurettin Aksoylu |