BEKLİYORUM...
Çok uzaklarda bir gemi demir alır
Çok uzaklarda dumanı burnumda tüten Kalbimden yollar çizen Bir gemi kalkar gözlerimden Arkasında bir el uzanan Ellerim kadar yakın yüreğim kadar dolu olan Bir gül demeti düşer avuçlardan Gidişlerin ayrılığında dökülen yaşlar kadar Dalgaların boyunda İçimde ölen dünyalar kadar... Bir gemi geçer ömrümden Vuran dalgaların koynundan Düşen enkazım kadar Saçları endamına dökük Çıplak ayaklar uzanır Uzanan kumaların içinde Bakan gözlerim kadar Durgun sularda zamanın Kırık milinde bekliyorum Elleri titrek Dalından koparılmayı bekleyen! Sonbahar yapraklarını Döktü! ben hala yazdan kalma Meyveleri tutuyorum dalımda Taş atmalarını bekliyorum çocukların Uzanan bir elde koparılmayı Bir ısırıkla yok olmayı… Sonbaharın rüzgârı okşuyor ellerimi Kadının okşamasına benzeyen İçime işleyen kokusunu Tenime sürerekten Bekliyorum hala! Yazdan kalma yeşeren bir umutla Dalımdan koparılmayı Sıcak ellerin nurunda Arşa yudumlamayı Burak’ın dizginlerinde Taşlı yollara serilmeyi… Bekliyorum hayallerin yüklü limanında Yazdan kalma halimle! Bir ısırığın dişlerinde Yok olmayı bekliyorum!!! |