KAPILARAçılır kapılar her gelen gider Telini titretir bir ince keder Bir keder dediğin kaç gurbet eder Hem gurbet yüzsüzdür, sıla yüzsüzdür Ufuklara çöken sarı bir güzdür İşte geldim gidiyorum bir hırsız Hırsım ki içim de nasıl sınırsız Yüzümü dönmeden siz tanırsınız Duvarları yosun tutmuş yapılar Ardımızdan zılgıt çalan kapılar Altı çökmüş, üstü viran bu yerin Zamansızca terk edilen evlerin Kıyamın da kaçıp giden devlerin Hu çeker sonsuza bu viraneler Hayata gam salan dar pencereler Kaç yürek oynamış kalırken darda Kaybolan izler ki karanlıklarda Unutulmuş kaç göz aralıklarda Kimsesizliktendir bur da sancılar Dumanı yok halelenir acılar Eser bad-ı saba hep ılık ılık Özleme, acıya kalmış aralık Sessizlik bu evde çok kalabalık Sahipsiz biçilen son ekinlerin Düğünü var şimdi bur da cinlerin Destelemiş günahı ve sevabı Molla Mehmet okuya dur Kitabı Anahtarı kayıp bu bizim kapı Kimsesiz bir el ki açıp kapatır Yıllardır hasrete diş gıcırdatır Deli kısrakların demir nalına Çivi çak özlemin ince dalına Çok görme bir selam gül edalına Bütün kapıları açıp desturla Öp alnından sevdiğini gururla Hayrettin YAZICI |
Telini titretir bir ince keder
Bir keder dediğin kaç gurbet eder
Hem gurbet yüzsüzdür sıla yüzsüzdür
Ufuklara çöken sarı bir güzdür
Bu bölümde aklımın donduğunu hissettim...
Bir keder dediğin kaç gurbet eder... mısraları dilimin ucu kadar yakındı bana.
Kendimi ve yalnızlığımı sakladım içine sarı bir güzün.
Yorumlarken şiirleri kendi hislerimi paylaşmayı seviyorum bendeki etkilerini.
Çok başarılıydı bence.
Kutlarım.