Ateşe verilmiş bir kuyuda saçlarım/Azize gelmedi!
(Sonra...)
Sakatlığımı dizlerimde arama Azize Gerçek sakatlık kemikte değil Ruhtadır… Ah ben İçime doğru yıkıldım Azize Kendimi neremden tutup ta kaldırayım sen söyle! Hayal kur deme bana Azize Hayal ileriye doğru kurulur Sen geçmişe doğru umud eden birini gördün mü hiç? Ah Azize zaman ellerinde bir satırla geçmekte Bu ayrılığa bir kurban gerek diyorlar Hangimizi alacaklar Azize? Hangimizin kanını alnımıza sürecekler? Ah Azize!? Saçlarındaki bu kına da ne...? 3) Azize, balat evleri gibi omuzuma yaslanmış... ... Bırakma beni diyor hep... Parmaklarını kesip gömlek ceplerime dolduruyor... ... Ne diyeceğimi bilemiyorum.. Önce... 1) Bir ağacın altındayız Azize ile.. Azize dizlerimde..Azize avuçlarımda.. Azize saçlarını kalbime bıraktı Bense dizlerimi saçlarında... Haliçte balıkçı sesleri ve toprak kokusu... Kime ne diyeceğimi bilemiyorum... Bir ağaca yaslanmışım, uyuşmuş dizlerim Uyanmasın Azize diye sırtımda kramplar... Sabah ezan okundu, uyandırdım azizeyi.. Gidelim dedim, sabah oldu... Azize bu bir rüyaydı dedi. Rüyaydı dedim. Biz ancak bir rüyada sarılabiliriz seninle Azize.. O yarım , ben eksik... ayrıldık koca bir şehirde... 2) Azize düştüğüm kuyuya saçlarını uzattı, yetmedi Git dedim Azize sular yükselmeden git saçlarını uzat gel Azize bekle dedi geleceğim uzamış saçlarımla.. Bekledim Yüzyıllar oldu... 4) Bir rüzgar kuyunun içine Azizenin saçlarından yolunmuş bir tutam getirdi.. Azizeye ne oldu bilmiyorum... Sular yükseliyor... Azizeyi buluuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuun bana.. uluunn ba-na bana ana ..na... 5) (Bir tanıdık rastladı en sonunda) Ah aziz dost... Azize her gece yüreğimi bir bıçakla oyuyor.. Onun oyduğu her yerde kuyu duvarları kalıyor ıslak ve düz.. hangi kuyu duvarına elimi atsam kayıyorum.. Azize hep kuyunun başında, saçlarını sarkıtıyor aşağıya.. gelmiyor bana saçları.. git Azize diyorum saçlarını uzat gel... Azize gitti.. yüzyıllar geçti.. gelen yok ! 6 Oysa ben çok seviyor diye serçe parmağımı kesip Azizeye verdim... Ah Azize aşkında benim serçe parmaklarımı taşıyan artık... 7) -Kuyudan sonra- Azize gelmedi… Sulara tutunarak kurtuldum kuyudan Apartmanlar diktiler, her yer beton artık, Azize gelse ne olur ki? Artık kadınlar evlat diye kuyu doğuruyor Hangi insana baksam bir kuyudan içeri düşüyorum Kiminin kuyusu babası Kiminin annesi Kiminin kuyusu çocukluğu işte Ah benim kuyum Azize, Ben Azizenin kuyusu… 8) Azizenin yüzüne bir ağaç dikmiştim Gölgesinde oynasın evlatlarıyla diye. Kendi Yüzümü taşıyamazdım Boynuna gömdüm Azizenin. 9) Azize uykularımda başucuma gelip saçlarıma ağlıyor 10) Başımı bir kuyudan içeri sarkıttığımı görenler ne yaptığımı sordular Saçlarımı yıkıyorum dedim,isli dudaklarımla Gülümseyip geçtiler! Anlamadılar, şükür! Kuyuyu ateşe verdiğimi... Kıztaşı/Fatih-İstanbul 12.10.2010-15:48 Kayıpkentli |
anlamadım birşey
geldim azizeyi dinledim sonra
bir daha bir daha bir daha
ne güzel
ne farklı
ne doygun..
sizi hiç okumamışım sanırım..tebrik ettim..