ÖLÜM KOKAN TUZAKLARDI GECELER YÜREĞİMİZDE
sevda ipil ipildi gözlerinde ağlarken
ölüm kokan tuzaklardı geceler yüreğimizde belki sen farkında değildin kaçarken ellerimden yüreğine sor o biliyor seni nasıl kendime sindirdiğimi ve kıyında kaç seherin nefesini söndürdüğümü adına sitemler yazdığım yolların tozu bulaştı tenime tadı hasrete çalan akşamladı ellerinden içtiğim limon küfü sevdalarım yollara revan, acıları nöbete diktiğim gurup vakitlerinde, Kırık kuş kanadı düşler büyüttüm bu çoğrafyada. Sensizliğin arka sokağında beklerken böyle, çareler un ufak çareler sulu sepken çareler, çarelerde, yorgun düşer çaresiz.. Gözlerim gurbet çalığı zamanlara esir... bu iklim yangın yeri şimdi, bu iklimde cehennem tutuşur ve bu iklimde yüreğimin aklı karışır.. Desen ki neden hüzün yazar kalemin kalem utanır kalem suspus kalem kahrından ölür. Elleri ayaza çeker o an kimsesizliğimin yorgun bir gökmen kuş konar kirpiklerime ömrüme göç dolanır, kanıma sen!... Soluksuz kalırım, sen kokan tenimde ölüme susuz yüreğim küser.. Ruhum ellerime dökülür paramparça.. Ve o gece, işte!.. O gece ansızın yolumu keser gözlerin İnanmam, inanamam da! diz üstü yığılırım taş sokaklara hasret benden, ben hasretten beter susamışız ölüme!... Belki farkında değildin kaçarken, sen kokan tuzaklardı geceler yüreğimde ölüm kadar güzeldi sevmek ölümkadar acı!... Cellatın elinde s/olsun bu masalın sonu umrumda değilsin cellat!.. hiç!.. umrumda değilsin bilmiyorsun O’nu yüreğimde götürdüğümü, ve bu hayatı en köhne hücrelere yatırdığımı benden arta kalan ne varsa böylesi hayatın yüzüne tükürgüğümü çek artık cellat ipi çek!... çek ki! yağlı urgan utansın!... içimde böylesine O varken ölüm ölümlüğüne yansın..... NİLÜFER GÜR GÖKDEMİR ANTALYA HAZİRAN/2010 ZAMANIN ÖNEMİ YOK ÇÜNKİ ZAMAN BENDE YOK BEN ZAMANDA HİÇ OLMADIM Kİ..... |