Iskalayan Masallarmasallar biter masallar başlar sende güneşi kovalardın akşamın batımında hani sabaha uykuda kalınca... dağlara kavruk diyorsun şimdi oysa eteğinden ateşi veren sendin ağaçlara dizlerindeki derin izlerden yakalandın bak nasıl da sanık düştün bu bitimsiz yangınlara... hep senden konuşuyorsam bu aralar uzak gözlerine demir atarak içimi ısıtan imbatındandır akıl bu ya papatyalar yüklemek var aklımda kervanlara sana doğru... ’seviyor’la son bulana dek yaprakları falımıza bakmalısın doya doya sen zamandan çekeceksin ellerini artık kucağında baygın duran güvercini ayıltarak kanadında sarhoş rüzgârla vals yüzünden tebessümle havalanacak beyaz barış... dudağında vişne çürütüp hıdırellezi söndüreceksin derin bir keman sesinin rapsodisinde bugünü düne gömeceksin bir çentik daha bıraktım bu şehrin safran sarısına geceden aktım usul usul denizin tuzuna... sen benim vakur duruşuma bakma sakın seni ıskalayan masallar dolansa da ayaklarıma... Faruk Civelek |
ne de güzel oldu bu gece böyle şiir leriniz le sesinizle demlenmek
sakınn bırakmayın yazmayı okumayı biliyorum eminim siz unutulmayan bir şair olacaksınız