ÇAL KEMANCI
Bir keman sesi kulaklarımda,
Ruhumun mahrem köşelerinde, Karanlık girdapların peşinde, Pas tutmuş gönlümün kapısını, Çal, durma çal silinsin katranları, Durma, durma çal kemancı. Ritim tutmaz gönlümü, Prangalar vurulmuş yüreğimi, Ay şafağa takılı kalmış duygularımı, Kemanın mızrabına tak, Takta durma çal kemancı. Bir balık oltasının ucundaki iğneye takılmış gibi, Yârin peşi sıra giden şu zavallı kalbime, Anlat kelamı, anlat meramı, vur teline, Tellerinden dökülen o son şarkıyı, İnceden inceye, çal, Durma, durma çal kemancı. Mahpus damı mahkûmluğu gibi, Gündüze hasret, geceye nispet, Yürekteki hasreti dindirecek, Akılsız başımı, benden alıp götürecek, Bir şarkı var ki, Durma, durma çal kemancı. Her gün zonklayan baş ağrısı gibi, Kalbin ritmini unutup, deli dolu atması gibi, Gecesi uzun karanlığın, taht kurup gitmemesi gibi, Yüreğime çöküp, beni bitiren acıların son bulması için, Aşkımızı bir destan gibi, anlatan o şarkıyı, Durma, durma çal kemancı. ZÜLKÜF KILIŞÇI |