Ölü Sevici Kent Hikayeleri / Yalansızı Arayan Derviş
/Beyaz geldi ölüm,
Bildiğim tüm karanlıkları aydınlatırcasına, Ve bildiğim tüm yeminleri unuttururcasına.../ 1... Eski bir kentin sokaklarında Sarhoş köpeklerin kuyruğuna bağlıyorum Tenekeden öykünmüş kelimelerimi. Konuşmakla duyuramayacağım nasılsa... Vadesi dolmuş yine özlemlerin. Kıblesini şaşmış beşerle uğraşmaya takatim yok bu aralar; Fukaralığımı bilen herkesin Gözlerinde okuyorum sevgisizliği. Kırıntılarımı paylaşabilme derdindeyim. 2... Ölümü soluyorum. Tükettiğim ölümlerin yerine Her solukta yeni bir ruh doğuruyorum... Karartma gecelerinin akıl almaz gerginliğinden var ediyorum İsimlendiremediğim iğretiliği. Sokağı daha da karanlığa boğan Kırık sokak lambasına sövüyorum En kallavisinden, Sigaram daha da acılaştırıyor dilimi... Suskunluğu boğuyorum dumanında, Nefes Alamıyorum... 3... Kelebek kanadına ümitlerini yazanların Palavralarına inat Hayal kurmayı çoktan unutmuş Çelimsiz sokak çocuklarına Anlatacak masallar yazıyorum, İçinde koşulsuz sevgi Ve anne kokusu barındıran... Nedensiz bir ürperti doluyor ciğerime, Gölgem çoktan bırakmış peşimi, Güneş desen Ferini yitirmiş Adı kalmış yalnızca akıllarda. Korkuyorum, Ne ilk ne de son defa, Hayallerini ateşlediğim çocukların, Hala üşürse düşleri? Vebalini kim yüklenir? Isıtabilir mi ellerim Çözülür mü bahara daha varken Donmaya yüz tutmuş gözleri? 4... Kapısından selamsız geçtim ben Ölü sevici bu kentin... Yağmura rahmet denmiyor burada. Kimsesiz ölüleri yıkıyor sağanak, Ama kiri arınmıyor kalplerin. Her eti dirhem hesabı tartmaya çalışanların Gözlerinden çekiyorum geçmişi. 5... Ömrümün secdesinde tutuluyorken dilim Yalan/sızı arayan bir dervişe sığınıyorum... El veriyor, El alıyorum... Hala tebessüm edebiliyorken köşedeki dilenci Belki bir gün Benimde, yalansız bir beşere rastlayacak Umudu arayan düşlerim... 6... Hala anlatacak masallarım var cebimde Kapı önü muhabbetlerini hiçe sayıp Yeni yetme mahalle kızları kadar arsızlık yapacağım. Elimin tersinden, Yüzümün ağlayan yanına kadar, Sarhoş gecelerimin hezeyanlarından, En ayık anlarımın isimlendirilememiş sanrılarına kadar... Ölümün beyazlığıyla tüm karanlıklarını aydınlatacağım isimsiz sokakların, Eğer; Doğabilirsem yeniden, Var edebilirsem yine gözlerimi Ve Tutabilirsem üşüyen ellerinden Isınacak bir çocuğun düşleri... Ölüm tüm karanlığa rağmen İçimizi aydınlatacak Yıkacağım ölü sevici bu kenti... Eylül’2009 Aydın... Aylin Başdemir |
Şehirler yıkılacak ben gittiğimde.