HOCA İLE SOHBET
Bu sabah dağların uğultusu çekti
Ben hasret, dağ hasret bu çağlamaya Koşarak yaklaştım..derenin hüzünlü akışına Dere koşar şehrin koynuna, ben de derenin kaynağına Hava puslu, yağmur çiselemekte… Bir adam belirdi, elinde bir torba Umursamaz ne buz gibi havaya ne ıslatan yağmura O da benim gibi..gider hasretin kaynağına Bir ses ” çay içermişin ” ? Ben sarhoş olmuşum zaten çamlı gam havasından Hay hay dedim..yaklaştım Öğrendim hocam hasret, ben hasret sohbet kaynağına Emekli hocam anlattı en hazininden “Rahmetli eşimle gelirdik her yağmurda ” çok severdi burayı O yüzden ” her yağmurda anılar depreşir bende duramam” Anladım hasretler aynı, yürekler yangın, yudumladık özlemin kaynağına Bu dere çok akmaz…yılda birkaç kez sadece Dağların üşümesini alır getirir Ey nazlı tepelerin ak örtüleri..getirdiğin gibi al götür bu sevdaları Dayanılmaz bu dert,ne ben taşırım,nede hocam gelir kuruyan kaynağa |
Öyle güzel yazmış ki kaleminiz gözümüzde canlandı o yer..
Tebrikler..
ESRA