LEYLA
Çölün ortasında kumlar üstünde
Boynu bükük bükük oturmuş Leylâ. Ayrılık yazılan hasret büstünde, Aşk okunu kalbe batırmış Leylâ. Gözünde parlayan ışıklar ay’sı, Esmer yanağında çizgiler yaysı, Aklını yitirmiş gezerken Kays’ı, Gece gündüz dilek tutarmış Leylâ. Bazen sevilip de bazen kızılan, Ruhuna ölmeden mezar kazılan, Gönül kâğıdına kanla yazılan, Sevdanın nesrinde satırmış Leylâ. Pas tutan hasreti kesmiş demiri, Arayıp bulunca Arap Emiri, Yaradan verince böyle emiri Sızlayan kaşını çatarmış Leylâ. Unutmuş aynaya Kays’ız bakmayı, Aşk göğünde şimşek gibi çakmayı, Gam keder içinde zehir lokmayı, Ağlayıp ağlayıp yutarmış Leylâ. Çölün sıcağında aşkla tutuşup, Şeydâ bülbül gibi yalnız ötüşüp, Zühre yıldızıyla sessiz konuşup, Izdırap içinde yatarmış Leylâ. Coşkun Mutlu ÇÖLDEN GELENLERİ SEVDİĞİ SANIP GÖRDÜĞÜ SERABA HER GÜN ALDANIP SOĞUK SARAYLARDA KAYS’INA YANIP DERDİNE BİNBİR DERT KATARMIŞ LEYLA...Sadık Dağdeviren |
Tebrikler Şairim.