EY İSTANBUL!Ecdadım der ki; ötelerden, İstanbul gerek. Medeniyet bile, seninle başlasa gerek. Döşeğindeki örtülerini kaldır tek tek, Roma, Bizans, Latin ve Osmanlı çıksa gerek. Aşıktan maşuka bir yoldur, sen olsa gerek. Cismim, nur-u canımdan el etek çekse gerek. Gözümdeki nardan perdeleri kaldır tek tek Cevherimde sen beni, ben seni bulsam gerek. Sarayburnu’nda yer tutmuş ilk megaralılar Osman Gazi, her düşünü İstanbul’a yorar. Antik boynuzlu Haliç’te, Antik Yunanistan Akşemseddin, Fatih’e Hızır’dan müjde sunar… Aşıktan maşuka bir yoldur, sen olsa gerek. Cismim, nur-u canımdan el etek çekse gerek. Gözümdeki nardan perdeleri kaldır tek tek Cevherimde sen beni, ben seni bulsam gerek. Karadan gemileri yüzdürür Fatih Sultan. Sancağı surlara diker, Ulubatlı Hasan. Ümmed-i Muhammed zikrederken Dersaadet Bindörtyüzelliüç, ezanla gelir saadet… Aşıktan maşuka bir yoldur, sen olsa gerek. Cismim nur-u canımdan el etek çekse gerek. Gözümdeki nardan perdeleri kaldır tek tek Cevherimde sen beni, ben seni bulsam gerek. Gerdanına dizilmişte pek çok medeniyet. Topkapı, Çemberlitaş, Beyazıt ,Fatih derken Yedi tepeden nam salmış , titremiş gudubet, Eyüp Sultan da tekrar can bulmuş İslamiyet. Aşıktan maşuka bir yoldur, sen olsa gerek. Cismim nur-u canımdan el etek çekse gerek. Gözümdeki nardan perdeleri kaldır tek tek Cevherimde sen beni, ben seni bulsam gerek. Ecdadım der ki; ötelerden, İstanbul gerek. Gerdanına, dizilmişte pek çok medeniyet Kız Kulesinden, Galata köprüsünden belli Aşıktan maşuka bir yoldur, sen olsa gerek… Nurcan Yalçin |