tarihi yıldız kokan sayıklamalarımkulaklarımdan ruhuma dolan sesinde şakağından vurulur tan yeri ağırırken gamzelerime iliştirdiğim sahipsiz gülüşlerim kurşini gözlerime tekinsiz bir intihar vakti sığınır üzerime giyinir ayaklarıma dolanan korkularım yalnızlığın sunağına secde eder alnım fütursuz dualarım ağlar ne dediğini bilmez dudaklarımda belleğimin arka sokaklarında gezinir ellerin ellerin ahhh ellerin her dokunuşunda kanatlarımın ipeksi dokusuna kelebeklerim firar eder ruhunun karanlık yüzlü aynalarına bir ikindi vaktinde selasını duyumsarım ömrümün terkisine yüklediğim umutlarımın semaya yükselen martıların boğuk sesinde annemin avuçlarına kuru bir ağıt bırakırım meriçte çağlayan diclede durulan fısıltılarımın anısına .../oysa !! hanımeli kokardı benim çocukluğum akşam sefaları öperdi gözlerimden yıldız ışıltıları düşerdi babamın koynuna bastırdığım uykularıma şimdi ise ateşböceklerinin avlusunda ölüm kokar gençliğim o odalarda yoruldum annem yoruldu papatya kokulu hüzün sağnak sağnak dökülüyor istanbul sayfalarından tarihi yıldız kokan küçük kız .../şimdi bir romanın soluk yüzlü gelini oldu ...H / E... |