Ezelî takdir…
tirtir titrerken bedenlerimiz göğe yükseliyorduk parmak uçlarımızdan ve yükseldikçe dağlanıyorduk kuş konmaz kervan geçmez umutlarımızdan uçuşan seslerimizin tozları ışıldayan gözlerimizin arası sürdük toprağımızı kimbilir belki yakalardık aşkı huzursuz bacak sendromuna yakalanmasaydı ayaklarımız kanadık içimizde koskoca boşluk bir elimizde iğne bir elimizde iplik göğü yamalıyorduk dikiş tutmayacağını bile bile sol elimizde kalan son maviyle kendi mezarımızı kazıyorduk ölümsüyorduk gülümsemek haddimizi aşıyordu… sen sanatsal ağrılar peydahlıyorduk konuştukça şiir aklımızın renkleri çoğalıyordu kapıları açılırken odacıklarımızın büyüyordu içimizde su damlacıkları ve durmadan yağıyorduk kendi içimize ıslak tablolar süslüyordu duvarlarımızı
sesimizi çaldı rüzgar ahmakça ağlara takıldı uçurtmalarımız ağlaşıyorduk yer gök yırtılırken mazinin ensesinde kırk haramiler sardı topraklarımızı ayak sesleri yankılandı kalbimizin iç cebinde kırkbin tövbe getirdik kırk dereden atladık sesimiz yettiğince haykırdık kabul görmedik lanetlendik…
karlar ülkesinin nazlı gelinleri idik buz kadar sağlam su kadar kırılgan döne döne düşerken yeryüzü vakitlerine aynı kaderin göbek bağından kesti Tanrı bizi erimeye mahkumdu ince naif bedenlerimiz eridik. onsekizhaziran... (( elçin )) |
...................................................................................................................I. KANT.
.................................................................. Saygı ve selamlar..