Yüreğimin Koptuğu An!
Ruh İkizim
O’nda çeken bir şey var aşkla doluyordum ben Her dakika yeniden aşık oluyordum ben! Güven vermedi Şirin boş yere düştü dile Hazır cevapçı yanı, kıvrak zekası ile.. Ebru hep samimiydi, güven verici idi Havam, ekmeğim, suyum, canımın içi idi. En derine gömdüğüm saklım, gizim bir kızdı Kırk bir yılda bulduğum ruh ikizim bir kızdı. Şirine’yle mutlu ol deyip gitti aniden Anlaşılmaz gizemle bir kez daha yeniden, Elim, kolum bağlandı, boynumu büktü Ebru Arada kalmayacak kadar büyüktü Ebru! Eksiğini Yamadım Ebru’ya inanmıştım, O’na güvenim çoktu Sesi bir içim suydu, sözü herkeste yoktu. Sesinde güven vardı, sözünde güven vardı O’nun her hamlesini ustalıkla savardı. Çok onurlu bir kızdı acıyla çöktü Ebru Bastırılmış sesini şiire döktü Ebru. Yalnızca sahtekârın eksiğini yamadım Her dediği yalandı, O’na anlatamadım. Her şeyi erteleyen kaypak yapısı vardı Ebru aşkım dedikçe O kahredip ağlardı. Bazı kez ağlasa da çoğu kez gülüyordu Nerdeyse hayatımı ezbere biliyordu. İnandırması Gerek Nasıl çabalıyordu beni kazanmak için Aslında yetersizdi! Böyle bir savaş niçin? Seni sevmiyorum ben, gitmese de hoşuna Bir malzeme olursun! Çabalama boşuna. Bin kez yeminler edip, saygıyla da eğilsen Sana sevgim yalandır, benden üstün değilsen! Düz duvara tırmanma tırnağınla, dişinle Sarıl şimdi hayata çocuğunla, eşinle... Aşkını ispat için çok yalvardı, yakardı İnandıramayınca gözyaşları akardı. Ebru’yu inandırdı gözyaşları, yalanı Çünkü inandırırsa işleyecek planı! Heyecan Vermiyorsun! En dik yerden tırmanıp yüce dağları aşmak Belki de karakterim zor’un peşinden koşmak! Yüreğin hissetmezse sevgili olmak da güç Her zaman emek verdim, hazıra konmadım hiç! Yüreğim aşkla coşup, heyecanla dolmalı Bir aşkta; sevgilerim, alın terim olmalı. İntikamdan kör olmuş gerçeği görmüyorsun Sana "gelme" demiştim, heyecan vermiyorsun. Değer yargımız farklı, sınıflarımız ayrı Böyle birlikteliğin sana dokunmaz hayrı. Defalarca uyardım bu yüzden "gelme" dedim Çocuğuna sahip çık sonra üzülme dedim. Yeniden Bir Başlangıç Fatih’ini kovmuştu kocasızdı, eşsizdi Dizginleri koparmış, ayarsızdı, başsızdı. O’nu böyle bırakmak dostluğa sığar mıydı Kendi haline kalsa acılar boğar mıydı? O sevgiye düşmandı, bir kâbustan beterdi Nerde bir seven varsa arasında biterdi. Kendine sakladığın bir sırrın olmamalı Her şeyi paylaşmalı hiç saklın kalmamalı... Eş olmak kolay değil, fedakârlık gerekir Yeni bir şans tanımak, fena değil bu fikir. Furkan için mutlu gün, düğün olabilirdi Yeniden bir başlangıç mümkün olabilirdi. Dosta Dost Bir Kısas Suçunu aklamaya gözyaşı akıtandan Özel mesajlarını kocaya okutandan Korkulmaz mı söyleyin: Yoldaşlarım, canlarım Ahlakî çöküntüyü, yozlaşmayı anlarım Yeni ihanet doğdu göstermelik bir yas’tan Başka ne anlaşılır, dosta dost bir kısastan? Bunun böyle olduğu; ne sihir, ne kehanet Suç olmaktan çıkar mı, tatlı yasak(!) ihanet? Karşılıklı olunca, öfkeler çabuk söner Burjuva kültüründe işler böyle mi döner? Çifte bayramı bugün tebriklerim hocaya Sevgili bulduğunu kanıtladı kocaya! Forumda ilan edip tüm herkese duyurdu Hem kocaya ders verdi, hem bizleri ayırdı. Ebru Canımda Candı Ebru’ya ne dediyse yalanına kanmıştı Bu zehirli yılanla ilişkim var sanmıştı. Diri diri gömülmüş bir mezarda yaşıyor İhanet üzerine resimler paylaşıyor. Sürekli "Gittin" diyor, başka şey demiyordu Yüreğimi sızlatan resimler yamıyordu. Sahtekâr olduğunu O’na anlatamadım Ebru’nun kafasından söküp de atamadım. O’nun gözünden baktım şifasız yaramızda Güvenmekle ilgili Şirin’le aramızda, Yalan değildi ama, eksik bir şeyler vardı Ebru canımda candı, O’nu benden kopardı. Geç Kalmış Aşklara Oyun Deli gömleği giydim rehberlik portalında Yitik bir arzum kaldı esmerinde, alında... Ruhumu kuşatmıştı O, sihirli bir kızdı Gizemli duruşuyla gönül çalan hırsızdı! Günlük koşturmacadan stresle doluyordum Delice konuşarak neşemi buluyordum. Acılarla pişmiştim, sevgiyle kaynıyordum Geç kalmış aşklar için bir oyun oynuyordum. Oyunumuza girdi beklenmedik bir hain Sevginin kitabından kovulmuş kötü lain! O’nu alaya alıp dalgamı geçiyordum Oyunu bitirmeden Ebru’yu seçiyordum. Suçlu Bir Kaçak Gibi Ebru’dan geçmem diye bin defa yineledim Kendi benzerini bul, "aşkıma kıyma" dedim. Kafayı takmış bir kez ne desem yararsızdı O, bol bol konuşurken, oldukça zararsızdı. Hilekâr tuzağını bu kez Ebru’ya ördü Direnmeyi bilmeyen en çok zararı gördü! Kayıplara karıştı adice sustu bir gün Dönmesini beklerken, Ebru acıya sürgün! Dile destan bir aşkı baltaladı, devirdi Yıkıp, tahrip eyledi, bir enkaza çevirdi. Sonra birden kayboldu suçlu bir kaçak gibi Geride izi kaldı tepkili uçak gibi... Yüreğimin Koptuğu An! Hemen bitirmeliydi takati kalmamıştı Dokunsan ağlayacak hiç böyle olmamıştı. Engel olamıyordu içindeki volkana Patlamak üzereydi yüreği yana yana. "Size engel olmaktan eziliyorum" dedi "Bekle Şirin gelecek, çekiliyorum" dedi. Yüreğim koptu o an, dünyam yıkıldı, bittim En son üzeceğimdi, istemeden incittim. Üzgündüm, kırılmıştım; zaman oldukça dardı Bir açıklama için tek sözcük şansım vardı: O, şeytana kanmıştı bunu çözebilmiştim MSN kapanmadan "katil" yazabilmiştim. Silmek Kolay Değil Tutuşmuştu yüreğim acıyla yanıyordum Yorgundu, gücenmişti; çok iyi tanıyordum, O sözünü tutardı artık dönmeyecekti Yüreğimin yangını asla sönmeyecekti. Çok şeyi paylaşmıştık silmek kolay değildi Son sözü yine saygı. Bu kadar da asildi. Yazmakta zorlanıyor, gücü tükeniyordu Üzüldüğü belliydi yine de deniyordu: "Yaşam çok acımasız, inan ki artık doydum Çok iyi bir insansın, her zaman saygı duydum. Artık bu günden sonra dost olarak ararsın Lütfen unutma ama, benim için hep varsın!" Sözcükler Ağlıyordu Şüpheliydi sözleri bunda şeytanlık vardı Birden duygusallaştım, ayrılık hüznü sardı. Kadife yürekliydi insanlara kıymayan Yirmi dört saat benle konuşmaya doymayan, Sohbeti kesmek için bahane arıyordu Ağlayan her sözcüğü vedaya varıyordu. "Sensizlikle baş başa bırakıp da gidensin Yüreğimde yer etmiş en iyi dostum sensin!" Sessizce gitti Ebru bu haine inandı Şirin geri gelecek, yârim olacak sandı. İki bin sekiz yılı günlerden on Ekim’di Hayat dolu bir kızdı acı çekiyor şimdi. Cumali Cumalioğlu 28.12.2008 – 10:10 |