Eskiden...Masumca yaşanırdı önceleri sevdalar, Önceleri korku yoktu, lakin saygılıydı gençler. En serserisi bile bir delikanlının; Büyüğünü sayar, küçüğünü severdi… Mecbur olmadığı halde zayıflara yardım ederdi… Elini tutmazdı yolda yürürken kızın. Öyle her yere de gidilmezdi zaten, Anneye, babaya, akrabalara saygı vardı… En önemlisi de önceleri utanmak vardı… Terbiye vardı… İçeri şehir en uygun mekandı. Ve aşıklar bir kez daha bu mahallede aşık olduğunun farkına varırlardı… Ne erkeğin kafasından en ufak pir piçlik geçerdi kıza karşı, Ne de kızın mayası böyle bir şeyi kaldırırdı… O zamanlar gerçekten sevmek vardı, Ve gerçekten erkek Ferhat, kız Şirin’di… Şimdilerdeki gibi sanal ortamda yaşanmıyordu aşklar, Gözlerinin içine bakıpta seni seviyorum demek vardı, Ya da demeye çalışmak vardı… Yani çabalamak vardı, istek vardı, arzu vardı, samimiyet ve de içtenlik vardı… Biliyor musunuz? “Seni seviyorum” kelimesini cesaret bulupta söyleyememek vardı… Belki de sevginin en temizi de öylesiydi… Çocuklar da gerçekten çocuktu o zamanlar… Ne internet vardı akıllarında ne de sanal oyunlar… Köy ekmeğine çaldıysa kuşburnundan ezmesini, Mahallenin hayratından içtiyse suyunu… Çelik çomağını, tostiğini, kındağını aldıysa eline; Çocuktu işte o zamanki çocuklar… Mahalledeki aksi nineleri ve de dedeleri kim takar? Yiğitlik, mertlik vardı bir zamanlar, Bir zamanlar bir kişiye beş kişi dalmazdı en serserisi bile… En adamdan saymadığınız bile insandı bir zamanlar… Allah korkusu vardı en kendini bilmezde bile… Silahsıza silah çekilmezdi, düşmüşe vurulmazdı… Mahallenin ağabeyleri vardı, Ve en önemlisi de o mahallenin bir namusu vardı… |
“Seni seviyorum” kelimesini cesaret bulupta söyleyememek vardı…
Belki de sevginin en temizi de öylesiydi…"
Galiba öyleydi bir zamanlar... Tebrikler, "eski"yi hatırlattın...