2
Yorum
3
Beğeni
4,5
Puan
1555
Okunma
I
su gözede titredikçe tetikler susuzluğu
kirazı kıskanan sevişme arzusu
usulca yayılır iliklere
her zaman böyle yaşanmaz mevsim
yıldızlar birbirine kur yapıp durmaz gökyüzünde
erotik fısıltılara şahit kaydıraklar
seni de tanıdılar işte
II
her yer temmuz kokar kızarır bağ bahçe
döküldüğü yerde yeni deltalar doğurur su
gözler ki uçsuz bucaksız deniz
dudaklar yarısını yitiren nar
elmacık kemikleri düşlerin darağacı
ilik de yok düğme de
kördüğüm olma bu
III
ayrılık dedikleri zifiri boşluk
dünya durur güneş kapanır içine
gözün değdiği her yer silme hasret
ahlarlarla geçen yaralı zaman
kirpiklere kurulan acılı pınar
zeytin gözlerde ölüme yatan cırcır böceği
aşığa yasaklanan bir çift kelam
dilin sustuğu yerde
serpilir cinnet
IV
tohum çiçeğe durur bal toplar arılar
küçümsenen saniyelerden oluşur zaman
coğrafyaya şekil veren fırtına
taşı oyan damla
bir içli merhaba ya da bir kaçak bakış
aklın duvarlarını sarsan dalgalar
rüzgârın yaprağı okşadığı melodiyle
şakülü kaar ruhun
V
ölümden öte her yitme telafi edilebilir
gün olur yüz bağlar yara
baştan savmalar sürükler yetim çocukluğa
canı yanar, sızlar burnunun direği
gülümser ölüm
VI
ecel yeleleri yarı beli kan
suda bir küheylan yarı üryan
ateş dilli gemini zorlayan
hınca hınç meydanda
bir ağaç bir koyu gölge
suda üşeyen ışık
ayağı yere basmayan savaş
meydan
siper
taarruz
gaza
araf
taksirat
fatiha.
Ağustos 2010
A v r a s y a
5.0
50% (1)
4.0
50% (1)