mevsime inat yaprak yaprak güler fesleğen ergen kızların bayram salıncağı ışık demeti bir yol ilmik ilmik dokunur iki kıta arasını göz bebeklerinde çocuk cıvıltısı
güz yağmurları kandırmaca şelale suya kurulan darağacı değdiği yeri kavurur sevda eylem kararı alır tabiat ötanaziye yatar çelimsiz sögüt toprak suya küserken kuşlar soyunur kanadını ay saf tutmaz mı sevenden yana beni aşıp bize varmaktır aşk!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ahmet Erdem ismini görmesem bu gece başka yorum yazmayacaktım çünkü gerçekten çok üşüdüm ama hem isim hem de şiir tanıdık gelince sayfayı ziyaret etme ihtiyacı hissettim, diğer şiirlerden özür dilerim.
Bu şiiri ilk okuduğumda: "Şiir, ismi ve son dizesi ile bütünlük arzeden bir şiir. Aşk haramın en masum; en mağdub halidir belki de. Lakin dediğim gibi, şiirin ismi haramı ifade ederken, şiirin son dizesi haramdan doğan helalin zirvesini işaret ediyor..
Konunun felsefi derinliğine inmeden nasıl çıkacağım şimdi bu işin içinden !!
Şer'i hükümlere göre' haramdan helal hasıl olmaz, haram şifa vermez ila ahirih..
Ancak bir şeyin haram kılınmasının ölçütü zararlı olması, ya da zararlarının faydalarından çok olmasıdır. Çünkü İslam ve dahi ilahi dinler ; insanın ruh sağlığının, beden sağlığının, dininin, aklının, canının, malının ve neslinin korunmasını hedef almıştır.
Haramı helal kılmak, helalı haram saymak ve bunlar arasındaki kurallar başlı başına ve derin bir konudur. Sayfayı işgal edip kimseyi yormaya hakkım olmadığını biliyorum.
Konuyu nasıl toparlayacağımdan da emin değilim açıkçası. Zira yazdıklarım ile şiirde çelişen ancak bir sürü labirentten sonra tekrar birleşen düşünceler de yok değil. Bir aşkı meşru dairede yaşamak mümkün müdür? Mümkünse dini hükmü nedir? Helal veya haram ise bir müeyyide de gerektiriyor mu? Yoksa bir yerde okuduğum zayıf bir hadiste söylendiği gibi ' bir kadına aşık olupta itiraf etmeden ölen erkek şehit mertebesinde midir ' gerçekten? (neden bir kadın bir erkeğe aşkını itiraf etmeden ölürse diye başlamamış hadis) ves-selam..
Elbette aşkın hududu vardır. Musa Eroğlu ve Abdurrahim Karakoç kızabilirler ama durum hudut dahilinde yaşandığı sürece helal, haddi aşınca haram oluyor..
Beni asıl düşündüren şey şiirde gizlenmiş felsefenin çizdiği yanlış yol ile doğruyu hem de en doğruyu bulmuş olması. Bu şairin başarısı mıdır yoksa kelimelerin birbirine yakışması mıdır bilmem. Bildiğim bir şey varsa, şairin yanlış yol ile doğru menzile vardığıdır. Zira hem haram hem ütopya olan bir olgunun insanı ben'den kurtarıp bize ulaştırması da ütopik bir durum gibi görünüyor ama doğru olan budur!
Şairi işte tam da bu noktada, bu ince çigide takdir ediyorum: Haram ve ötopik bir olgudan helal ve olumlu bir zirveye ulaşmış; ulaştırmış. " Demiştim.
Selam ile..
Hasan Tan tarafından 12/12/2008 11:00:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
güz yağmurları aldatmaca şelale suya kurulan darağacı değdiği yeri kavurur sevda eylem kararı alır nebatat ötanaziye yatar çelimsiz sögüt toprak suya küsüp kuşlar soyununca kanadını ay saf tutmaz mı sevenden yana beni aşıp bize varmaktır aşk her aşk biraz intihardır...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.